#smrgKİTABEVİ Anılarla Dünden Bugüne -

Stok Kodu:
1199145904
Boyut:
16x24
Sayfa Sayısı:
974 s.
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2011
Kapak Türü:
Ciltli
Kağıt Türü:
3. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
0,00
1199145904
532069
Anılarla Dünden Bugüne -
Anılarla Dünden Bugüne - #smrgKİTABEVİ
0.00
Ne zaman bir ahbap meclisinde bir anımı anlatsam, derhal "Hatıralarınızı yazıyor musunuz?" sorusu ile karşılaşmaktayım. "Hayır" deyince karşımdakilerin hayal kırıklığına uğradıklarını görüyorum. Bu sefer "Ne olur yazın" ısrarları başlıyor. Bana göre anıların, zamanında alınmış notlara ve toplanmış belgelere dayanması lazım. Ancak bu yolla olayları aslına uygun olarak tam yansıtmak ve isabetli sonuçlara varmak mümkün olur. Üzülerek söyleyeyim ki; nadir haller dışında; ne not aldım, ne de belge topladım. Bu yüzden hatırat yazmayı düşünmemiştim. Eşim Nihal Hanımefendi de "Yazın." diyenlere katıldı. "Aklına ne gelirse, neyi hatırlarsan tarih, sıra aramadan onu yaz" diye beni cesaretlendirdi. Ben de öyle yaptım. İşin tuhaf tarafı anılarımı yazmaya başladıktan sonra hayretle gördüm ki evrakım arasında bir sürü belge ve zamanında tuttuğum bir hayli de not varmış. Tabiî bunlardan geniş ölçüde yararlandım. Özellikle Başbakan İsmet İnönü'nün şimdiye kadar hiçbir yerde yayınlanmamış, yapıldığı zaman tarafımdan aynen kelimesi kelimesine not edilmiş, siyasî ve toplumsal havayı yansıtan çok önemli ve ilginç görüşlerinin yer aldığı konuşmaları, eksiksiz aynı ile gün ışığına çıkıyor. Bununla beraber yine de anılarım, herhangi bir kronolojik sıraya veya belli bir konuya bağlı olmaksızın bende şu, ya da bu şekilde iz bırakanları aktarmakla sınırlı kaldı. Bazen de hocalığın verdiği alışkanlıkla bilgi vermeye kalkışmışım. Hoşgörmenizi dilerim. Bilmem benim için önemli görülüp de yazdıklarım, siz okurlarım için de aynı şekilde görülüp değerlendirilecek mi? (Sunum'dan)
Ne zaman bir ahbap meclisinde bir anımı anlatsam, derhal "Hatıralarınızı yazıyor musunuz?" sorusu ile karşılaşmaktayım. "Hayır" deyince karşımdakilerin hayal kırıklığına uğradıklarını görüyorum. Bu sefer "Ne olur yazın" ısrarları başlıyor. Bana göre anıların, zamanında alınmış notlara ve toplanmış belgelere dayanması lazım. Ancak bu yolla olayları aslına uygun olarak tam yansıtmak ve isabetli sonuçlara varmak mümkün olur. Üzülerek söyleyeyim ki; nadir haller dışında; ne not aldım, ne de belge topladım. Bu yüzden hatırat yazmayı düşünmemiştim. Eşim Nihal Hanımefendi de "Yazın." diyenlere katıldı. "Aklına ne gelirse, neyi hatırlarsan tarih, sıra aramadan onu yaz" diye beni cesaretlendirdi. Ben de öyle yaptım. İşin tuhaf tarafı anılarımı yazmaya başladıktan sonra hayretle gördüm ki evrakım arasında bir sürü belge ve zamanında tuttuğum bir hayli de not varmış. Tabiî bunlardan geniş ölçüde yararlandım. Özellikle Başbakan İsmet İnönü'nün şimdiye kadar hiçbir yerde yayınlanmamış, yapıldığı zaman tarafımdan aynen kelimesi kelimesine not edilmiş, siyasî ve toplumsal havayı yansıtan çok önemli ve ilginç görüşlerinin yer aldığı konuşmaları, eksiksiz aynı ile gün ışığına çıkıyor. Bununla beraber yine de anılarım, herhangi bir kronolojik sıraya veya belli bir konuya bağlı olmaksızın bende şu, ya da bu şekilde iz bırakanları aktarmakla sınırlı kaldı. Bazen de hocalığın verdiği alışkanlıkla bilgi vermeye kalkışmışım. Hoşgörmenizi dilerim. Bilmem benim için önemli görülüp de yazdıklarım, siz okurlarım için de aynı şekilde görülüp değerlendirilecek mi? (Sunum'dan)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat