#smrgKİTABEVİ Bir Fincan Felsefe : Doğru Yoksa Geriye Ne Kalır - 2025
Editör:
Kondisyon:
Yeni
Sunuş / Önsöz / Sonsöz / Giriş:
Basıldığı Matbaa:
Dizi Adı:
Popüler Felsefe
ISBN-10:
9789750410901
Hazırlayan:
Cilt:
Amerikan Cilt
Ciltçi:
Boyut:
14x21
Sayfa Sayısı:
244
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2025
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
203,00
Havale/EFT ile:
196,91
Siparişiniz 4&6 iş günü arasında kargoda
1199252861
639932
https://www.simurgkitabevi.com/bir-fincan-felsefe-dogru-yoksa-geriye-ne-kalir-2025
Bir Fincan Felsefe : Doğru Yoksa Geriye Ne Kalır - 2025 #smrgKİTABEVİ
203.00
“Sorunun tam olarak ne olduğunu bildiğiniz zaman, cevabın ne anlama geldiğini de anlayacaksınız.”
Douglas Adams, Otostopçunun Galaksi Rehberi
Homo sapiens'in tarih boyunca varoluşunu anlamlandırma çabasının kalbi olan bilme meselesi, gerçeğin aktarımındaki sapma ile bir anlam üretse dahi hakikate denk düşmeyebilir. Biliyoruz ama neyi biliyoruz? Neden ve nasıl biliyoruz? Dahası, bildiğimizi düşündüklerimiz gerçekten bilgi mi? Bir Fincan Felsefe'de kitap boyunca bu soruların izini süreceğiz ama bunu teorik bir egzersiz olarak değil, yazarla kahve sohbetine oturan bir düşün arkeoloğu gibi yapacağız. Neyi bildiğimizi değil, nasıl bildiğimizi sorgulayacağız. Ve o soruyu birlikte soracağız: Bilmek hâlâ mümkün mü? Ve eğer mümkünse, hangi hakikat uğruna? “Bu kitap bir harita değildir. Bir pusula da değildir. Bu kitap bir çatlaktır; haritanın tam ortasında beliren, gerçeğin hâlâ nefes alabileceği ince bir yarık. Bir düşüncenin, bir şüphenin, bir ‘acaba?' tereddüdünün girebileceği kadar ince ama bir dünyanın değişebileceği kadar derin…”
Douglas Adams, Otostopçunun Galaksi Rehberi
Homo sapiens'in tarih boyunca varoluşunu anlamlandırma çabasının kalbi olan bilme meselesi, gerçeğin aktarımındaki sapma ile bir anlam üretse dahi hakikate denk düşmeyebilir. Biliyoruz ama neyi biliyoruz? Neden ve nasıl biliyoruz? Dahası, bildiğimizi düşündüklerimiz gerçekten bilgi mi? Bir Fincan Felsefe'de kitap boyunca bu soruların izini süreceğiz ama bunu teorik bir egzersiz olarak değil, yazarla kahve sohbetine oturan bir düşün arkeoloğu gibi yapacağız. Neyi bildiğimizi değil, nasıl bildiğimizi sorgulayacağız. Ve o soruyu birlikte soracağız: Bilmek hâlâ mümkün mü? Ve eğer mümkünse, hangi hakikat uğruna? “Bu kitap bir harita değildir. Bir pusula da değildir. Bu kitap bir çatlaktır; haritanın tam ortasında beliren, gerçeğin hâlâ nefes alabileceği ince bir yarık. Bir düşüncenin, bir şüphenin, bir ‘acaba?' tereddüdünün girebileceği kadar ince ama bir dünyanın değişebileceği kadar derin…”
“Sorunun tam olarak ne olduğunu bildiğiniz zaman, cevabın ne anlama geldiğini de anlayacaksınız.”
Douglas Adams, Otostopçunun Galaksi Rehberi
Homo sapiens'in tarih boyunca varoluşunu anlamlandırma çabasının kalbi olan bilme meselesi, gerçeğin aktarımındaki sapma ile bir anlam üretse dahi hakikate denk düşmeyebilir. Biliyoruz ama neyi biliyoruz? Neden ve nasıl biliyoruz? Dahası, bildiğimizi düşündüklerimiz gerçekten bilgi mi? Bir Fincan Felsefe'de kitap boyunca bu soruların izini süreceğiz ama bunu teorik bir egzersiz olarak değil, yazarla kahve sohbetine oturan bir düşün arkeoloğu gibi yapacağız. Neyi bildiğimizi değil, nasıl bildiğimizi sorgulayacağız. Ve o soruyu birlikte soracağız: Bilmek hâlâ mümkün mü? Ve eğer mümkünse, hangi hakikat uğruna? “Bu kitap bir harita değildir. Bir pusula da değildir. Bu kitap bir çatlaktır; haritanın tam ortasında beliren, gerçeğin hâlâ nefes alabileceği ince bir yarık. Bir düşüncenin, bir şüphenin, bir ‘acaba?' tereddüdünün girebileceği kadar ince ama bir dünyanın değişebileceği kadar derin…”
Douglas Adams, Otostopçunun Galaksi Rehberi
Homo sapiens'in tarih boyunca varoluşunu anlamlandırma çabasının kalbi olan bilme meselesi, gerçeğin aktarımındaki sapma ile bir anlam üretse dahi hakikate denk düşmeyebilir. Biliyoruz ama neyi biliyoruz? Neden ve nasıl biliyoruz? Dahası, bildiğimizi düşündüklerimiz gerçekten bilgi mi? Bir Fincan Felsefe'de kitap boyunca bu soruların izini süreceğiz ama bunu teorik bir egzersiz olarak değil, yazarla kahve sohbetine oturan bir düşün arkeoloğu gibi yapacağız. Neyi bildiğimizi değil, nasıl bildiğimizi sorgulayacağız. Ve o soruyu birlikte soracağız: Bilmek hâlâ mümkün mü? Ve eğer mümkünse, hangi hakikat uğruna? “Bu kitap bir harita değildir. Bir pusula da değildir. Bu kitap bir çatlaktır; haritanın tam ortasında beliren, gerçeğin hâlâ nefes alabileceği ince bir yarık. Bir düşüncenin, bir şüphenin, bir ‘acaba?' tereddüdünün girebileceği kadar ince ama bir dünyanın değişebileceği kadar derin…”
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.