#smrgKİTABEVİ Bir Hikaye-i Sevda : Aktarım - Edisyon Kritik - 2025
Editör:
Selçuk Atay
Kondisyon:
Yeni
Sunuş / Önsöz / Sonsöz / Giriş:
Basıldığı Matbaa:
Dizi Adı:
ISBN-10:
6259654409
Kargoya Teslim Süresi (İş Günü):
3&7
Hazırlayan:
Cilt:
Amerikan Cilt
Ciltçi:
Boyut:
14x21
Sayfa Sayısı:
160
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2025
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
172,50
Havale/EFT ile:
167,33
Siparişiniz 3&7 iş günü arasında kargoda
1199249107
636142
https://www.simurgkitabevi.com/bir-hikaye-i-sevda-aktarim-edisyon-kritik-2025
Bir Hikaye-i Sevda : Aktarım - Edisyon Kritik - 2025 #smrgKİTABEVİ
172.50
“İnsanın hayatında hatırat-ı maziyeye tevcih olunan nazar-ı ric'î bence aynıyla tersine çevrilerek bakılan bir dürbüne benzer: Bütün menâzır ve eşkâl, uzaklarda, ancak fark olunabilen uzun mesafelerde sırayla durur; fakat elvana, hututa ait olan bütün nazarı rencide edecek nekaisi mesafenin bu'duyla örtülmüş, gizlenmiştir. Yıkık duvarlar, fersûde binalar, mülevves sokaklar, hepsi resimlerde güzel görünen menâzır gibi latif, hoş, nazar-nevaz bir zarafet kesbeder. İşte, ben de bu dürbünü tersine çevirince bütün eski hatıraları böyle uzaktan bir zarafet-i münceliye içinde görüyorum.” Halid Ziya'nın kimi zaman çevresindeki gözlemlerinden kimi zaman da anılarından ilhamla yazdığı bu hikâyelerde -realist eserlerde de dikkati çeken- “insan-mekân” etkileşimi söz konusudur. Çevresine gerçekçi bir gözle bakan yazar, insanın toplumla ilişkisini, bireyin psikolojisiyle şekillenen mekâna yansıtır. Sanatkâr bu eserinde hatıralarına ve gözlemlerine dayalı olarak kurguladığı hikâyelerini -kendi tabiriyle- bir zarafet-i münceliye (parlayan bir incelikle) ile kaleme almıştır. Yazarın öncelikle romanlarında yakaladığı sanatkârane üslûbunu, insana has derinlikli hikâyeler ile birleştirdiği bu yirmi bir öyküsünün hemen hepsinde görmek mümkündür.
“İnsanın hayatında hatırat-ı maziyeye tevcih olunan nazar-ı ric'î bence aynıyla tersine çevrilerek bakılan bir dürbüne benzer: Bütün menâzır ve eşkâl, uzaklarda, ancak fark olunabilen uzun mesafelerde sırayla durur; fakat elvana, hututa ait olan bütün nazarı rencide edecek nekaisi mesafenin bu'duyla örtülmüş, gizlenmiştir. Yıkık duvarlar, fersûde binalar, mülevves sokaklar, hepsi resimlerde güzel görünen menâzır gibi latif, hoş, nazar-nevaz bir zarafet kesbeder. İşte, ben de bu dürbünü tersine çevirince bütün eski hatıraları böyle uzaktan bir zarafet-i münceliye içinde görüyorum.” Halid Ziya'nın kimi zaman çevresindeki gözlemlerinden kimi zaman da anılarından ilhamla yazdığı bu hikâyelerde -realist eserlerde de dikkati çeken- “insan-mekân” etkileşimi söz konusudur. Çevresine gerçekçi bir gözle bakan yazar, insanın toplumla ilişkisini, bireyin psikolojisiyle şekillenen mekâna yansıtır. Sanatkâr bu eserinde hatıralarına ve gözlemlerine dayalı olarak kurguladığı hikâyelerini -kendi tabiriyle- bir zarafet-i münceliye (parlayan bir incelikle) ile kaleme almıştır. Yazarın öncelikle romanlarında yakaladığı sanatkârane üslûbunu, insana has derinlikli hikâyeler ile birleştirdiği bu yirmi bir öyküsünün hemen hepsinde görmek mümkündür.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.