#smrgKİTABEVİ Cumhuriyetimizin Müziği Türk Tangosu - 2025
Editör:
Kapak Tasarım:
Deniz Çorbacıoğlu
Kondisyon:
Yeni
Sunuş / Önsöz / Sonsöz / Giriş:
Basıldığı Matbaa:
Dizi Adı:
ISBN-10:
6254130687
Kargoya Teslim Süresi (İş Günü):
3&7
Hazırlayan:
Cilt:
Amerikan Cilt
Boyut:
15x23
Sayfa Sayısı:
592
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2025
Resimleyen:
Deniz Çorbacıoğlu
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
891,00
Havale/EFT ile:
864,27
Siparişiniz 3&7 iş günü arasında kargoda
1199243184
630425
https://www.simurgkitabevi.com/cumhuriyetimizin-muzigi-turk-tangosu-2025
Cumhuriyetimizin Müziği Türk Tangosu - 2025 #smrgKİTABEVİ
891.00
Cumhuriyetimizin Müziği Türk Tangosu
Tango!
Bu sözü duyan herkesin dudaklarına belli belirsiz bir gülümseme getiren, bir anda geçmişin erişilmez derinliklerinden bir anıyı çekip çıkartan tılsımlı müzik.
Kâh sevgi, kâh nefret, kâh kıskançlık, kâh ihtiras…
Tango dinletir, tango söyletir, tango dans ettirir. Güldürür, ağlatır, düşündürür, teselli eder; her türlü insana seslenir tango. Hele doğduğu Buenos Aires'te… Parfüm kokularının doldurduğu süslü balo salonlarından, sigara dumanıyla içki ve ter kokularının sarmaş dolaş olduğu batakhanelere kadar uzanır tango. Zamanla Avrupalı ve kuzey Amerikalıların elinde tüm güzelliklerini yitirmiş, tüm özelliklerinden soyutlanmış, ucuz salon orkestralarının elinde soysuzlaştırılmış, fakat buna rağmen tılsımını korumuş bu müziğe kulak verin.
Neredeyse tüm dünyanın tango yaptığı dönemlerde ülkemize de geldi tango. Cumhuriyet öncesinde bir emsali olmayan Türk tangosu, "Modern Türkiye" konseptine uyan, "yeni ama bizden bir müzik" olarak karşımıza çıktı. Değişikliğe ve yeniliğe susamış genç Türkiye, müzik alanında kendisi için tangoyu seçti.
İstanbul'un eski köşk ve yalılarından, modern apartman dairelerine kadar, Ankara ve diğer şehirlerdeki Cumhuriyet balolarından Samsun çarşısında müşteri çekmek için hoparlörle sokağa radyodaki tango programlarını duyuran dükkânlara kadar girdi tango. Aile pikniklerinin, gençlerin çay ve dans partilerinin, Boğaz vapurlarının, doğu illerimize dek uzanan tangoseverler derneklerinin vazgeçilmez müziği oldu.
Tango!
Bu tılsımlı sese kulak verin!
Cumhuriyetimizin Müziği Türk Tangosu iki ana bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümün girişinde, ülkemizde cumhuriyet öncesinden 1950 sonlarına kadar uzanan çok sesli popüler müzik; Arjantin kaynaklı tangonun Türkiye'ye gelişi; Türk tangosunun doğuşu ve gelişmesi; müzikal ve sosyal özellikleri; Türk yaşamındaki anlamı; Türk tangosunun duraklaması, gerilemesi, bugünkü durumu ve kara sayfaları ele alınmaktadır. Bunları takip eden kısımda Türk tangosunun 4 kurucusunun ve önde gelen 4 şarkıcısının dahil olduğu 72 sanatçı ya da sanatçı grubunun biyografileri, hikâyeleri anlatılmaktadır.
Grubunun biyografileri, hikâyeleri anlatılmaktadır. İkinci bölüm ise, derlediğimiz 500 Türk tangosunu elden geldiğince tanıtmak, müzik ve güfteleri hakkında bilgi vermek amacını taşımaktadır. İlave olarak, tango ya da benzeri müzikleri bestelemek isteyenlere, bu eserlerde kullanılmış kompozisyon tekniklerinin doğru veya hatalı yönlerini göstererek onların bestecilik çalışma ve eğitimlerine ışık tutmaktır.
Cumhuriyetimizin Müziği Türk Tangosu yalnızca müzik ve tango meraklıları için değil, Türkiye'de modernleşmenin tarihini merak edenler için de bir başvuru kaynağı olma niteliğini taşıyor.
Tango!
Bu sözü duyan herkesin dudaklarına belli belirsiz bir gülümseme getiren, bir anda geçmişin erişilmez derinliklerinden bir anıyı çekip çıkartan tılsımlı müzik.
Kâh sevgi, kâh nefret, kâh kıskançlık, kâh ihtiras…
Tango dinletir, tango söyletir, tango dans ettirir. Güldürür, ağlatır, düşündürür, teselli eder; her türlü insana seslenir tango. Hele doğduğu Buenos Aires'te… Parfüm kokularının doldurduğu süslü balo salonlarından, sigara dumanıyla içki ve ter kokularının sarmaş dolaş olduğu batakhanelere kadar uzanır tango. Zamanla Avrupalı ve kuzey Amerikalıların elinde tüm güzelliklerini yitirmiş, tüm özelliklerinden soyutlanmış, ucuz salon orkestralarının elinde soysuzlaştırılmış, fakat buna rağmen tılsımını korumuş bu müziğe kulak verin.
Neredeyse tüm dünyanın tango yaptığı dönemlerde ülkemize de geldi tango. Cumhuriyet öncesinde bir emsali olmayan Türk tangosu, "Modern Türkiye" konseptine uyan, "yeni ama bizden bir müzik" olarak karşımıza çıktı. Değişikliğe ve yeniliğe susamış genç Türkiye, müzik alanında kendisi için tangoyu seçti.
İstanbul'un eski köşk ve yalılarından, modern apartman dairelerine kadar, Ankara ve diğer şehirlerdeki Cumhuriyet balolarından Samsun çarşısında müşteri çekmek için hoparlörle sokağa radyodaki tango programlarını duyuran dükkânlara kadar girdi tango. Aile pikniklerinin, gençlerin çay ve dans partilerinin, Boğaz vapurlarının, doğu illerimize dek uzanan tangoseverler derneklerinin vazgeçilmez müziği oldu.
Tango!
Bu tılsımlı sese kulak verin!
Cumhuriyetimizin Müziği Türk Tangosu iki ana bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümün girişinde, ülkemizde cumhuriyet öncesinden 1950 sonlarına kadar uzanan çok sesli popüler müzik; Arjantin kaynaklı tangonun Türkiye'ye gelişi; Türk tangosunun doğuşu ve gelişmesi; müzikal ve sosyal özellikleri; Türk yaşamındaki anlamı; Türk tangosunun duraklaması, gerilemesi, bugünkü durumu ve kara sayfaları ele alınmaktadır. Bunları takip eden kısımda Türk tangosunun 4 kurucusunun ve önde gelen 4 şarkıcısının dahil olduğu 72 sanatçı ya da sanatçı grubunun biyografileri, hikâyeleri anlatılmaktadır.
Grubunun biyografileri, hikâyeleri anlatılmaktadır. İkinci bölüm ise, derlediğimiz 500 Türk tangosunu elden geldiğince tanıtmak, müzik ve güfteleri hakkında bilgi vermek amacını taşımaktadır. İlave olarak, tango ya da benzeri müzikleri bestelemek isteyenlere, bu eserlerde kullanılmış kompozisyon tekniklerinin doğru veya hatalı yönlerini göstererek onların bestecilik çalışma ve eğitimlerine ışık tutmaktır.
Cumhuriyetimizin Müziği Türk Tangosu yalnızca müzik ve tango meraklıları için değil, Türkiye'de modernleşmenin tarihini merak edenler için de bir başvuru kaynağı olma niteliğini taşıyor.
Cumhuriyetimizin Müziği Türk Tangosu
Tango!
Bu sözü duyan herkesin dudaklarına belli belirsiz bir gülümseme getiren, bir anda geçmişin erişilmez derinliklerinden bir anıyı çekip çıkartan tılsımlı müzik.
Kâh sevgi, kâh nefret, kâh kıskançlık, kâh ihtiras…
Tango dinletir, tango söyletir, tango dans ettirir. Güldürür, ağlatır, düşündürür, teselli eder; her türlü insana seslenir tango. Hele doğduğu Buenos Aires'te… Parfüm kokularının doldurduğu süslü balo salonlarından, sigara dumanıyla içki ve ter kokularının sarmaş dolaş olduğu batakhanelere kadar uzanır tango. Zamanla Avrupalı ve kuzey Amerikalıların elinde tüm güzelliklerini yitirmiş, tüm özelliklerinden soyutlanmış, ucuz salon orkestralarının elinde soysuzlaştırılmış, fakat buna rağmen tılsımını korumuş bu müziğe kulak verin.
Neredeyse tüm dünyanın tango yaptığı dönemlerde ülkemize de geldi tango. Cumhuriyet öncesinde bir emsali olmayan Türk tangosu, "Modern Türkiye" konseptine uyan, "yeni ama bizden bir müzik" olarak karşımıza çıktı. Değişikliğe ve yeniliğe susamış genç Türkiye, müzik alanında kendisi için tangoyu seçti.
İstanbul'un eski köşk ve yalılarından, modern apartman dairelerine kadar, Ankara ve diğer şehirlerdeki Cumhuriyet balolarından Samsun çarşısında müşteri çekmek için hoparlörle sokağa radyodaki tango programlarını duyuran dükkânlara kadar girdi tango. Aile pikniklerinin, gençlerin çay ve dans partilerinin, Boğaz vapurlarının, doğu illerimize dek uzanan tangoseverler derneklerinin vazgeçilmez müziği oldu.
Tango!
Bu tılsımlı sese kulak verin!
Cumhuriyetimizin Müziği Türk Tangosu iki ana bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümün girişinde, ülkemizde cumhuriyet öncesinden 1950 sonlarına kadar uzanan çok sesli popüler müzik; Arjantin kaynaklı tangonun Türkiye'ye gelişi; Türk tangosunun doğuşu ve gelişmesi; müzikal ve sosyal özellikleri; Türk yaşamındaki anlamı; Türk tangosunun duraklaması, gerilemesi, bugünkü durumu ve kara sayfaları ele alınmaktadır. Bunları takip eden kısımda Türk tangosunun 4 kurucusunun ve önde gelen 4 şarkıcısının dahil olduğu 72 sanatçı ya da sanatçı grubunun biyografileri, hikâyeleri anlatılmaktadır.
Grubunun biyografileri, hikâyeleri anlatılmaktadır. İkinci bölüm ise, derlediğimiz 500 Türk tangosunu elden geldiğince tanıtmak, müzik ve güfteleri hakkında bilgi vermek amacını taşımaktadır. İlave olarak, tango ya da benzeri müzikleri bestelemek isteyenlere, bu eserlerde kullanılmış kompozisyon tekniklerinin doğru veya hatalı yönlerini göstererek onların bestecilik çalışma ve eğitimlerine ışık tutmaktır.
Cumhuriyetimizin Müziği Türk Tangosu yalnızca müzik ve tango meraklıları için değil, Türkiye'de modernleşmenin tarihini merak edenler için de bir başvuru kaynağı olma niteliğini taşıyor.
Tango!
Bu sözü duyan herkesin dudaklarına belli belirsiz bir gülümseme getiren, bir anda geçmişin erişilmez derinliklerinden bir anıyı çekip çıkartan tılsımlı müzik.
Kâh sevgi, kâh nefret, kâh kıskançlık, kâh ihtiras…
Tango dinletir, tango söyletir, tango dans ettirir. Güldürür, ağlatır, düşündürür, teselli eder; her türlü insana seslenir tango. Hele doğduğu Buenos Aires'te… Parfüm kokularının doldurduğu süslü balo salonlarından, sigara dumanıyla içki ve ter kokularının sarmaş dolaş olduğu batakhanelere kadar uzanır tango. Zamanla Avrupalı ve kuzey Amerikalıların elinde tüm güzelliklerini yitirmiş, tüm özelliklerinden soyutlanmış, ucuz salon orkestralarının elinde soysuzlaştırılmış, fakat buna rağmen tılsımını korumuş bu müziğe kulak verin.
Neredeyse tüm dünyanın tango yaptığı dönemlerde ülkemize de geldi tango. Cumhuriyet öncesinde bir emsali olmayan Türk tangosu, "Modern Türkiye" konseptine uyan, "yeni ama bizden bir müzik" olarak karşımıza çıktı. Değişikliğe ve yeniliğe susamış genç Türkiye, müzik alanında kendisi için tangoyu seçti.
İstanbul'un eski köşk ve yalılarından, modern apartman dairelerine kadar, Ankara ve diğer şehirlerdeki Cumhuriyet balolarından Samsun çarşısında müşteri çekmek için hoparlörle sokağa radyodaki tango programlarını duyuran dükkânlara kadar girdi tango. Aile pikniklerinin, gençlerin çay ve dans partilerinin, Boğaz vapurlarının, doğu illerimize dek uzanan tangoseverler derneklerinin vazgeçilmez müziği oldu.
Tango!
Bu tılsımlı sese kulak verin!
Cumhuriyetimizin Müziği Türk Tangosu iki ana bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümün girişinde, ülkemizde cumhuriyet öncesinden 1950 sonlarına kadar uzanan çok sesli popüler müzik; Arjantin kaynaklı tangonun Türkiye'ye gelişi; Türk tangosunun doğuşu ve gelişmesi; müzikal ve sosyal özellikleri; Türk yaşamındaki anlamı; Türk tangosunun duraklaması, gerilemesi, bugünkü durumu ve kara sayfaları ele alınmaktadır. Bunları takip eden kısımda Türk tangosunun 4 kurucusunun ve önde gelen 4 şarkıcısının dahil olduğu 72 sanatçı ya da sanatçı grubunun biyografileri, hikâyeleri anlatılmaktadır.
Grubunun biyografileri, hikâyeleri anlatılmaktadır. İkinci bölüm ise, derlediğimiz 500 Türk tangosunu elden geldiğince tanıtmak, müzik ve güfteleri hakkında bilgi vermek amacını taşımaktadır. İlave olarak, tango ya da benzeri müzikleri bestelemek isteyenlere, bu eserlerde kullanılmış kompozisyon tekniklerinin doğru veya hatalı yönlerini göstererek onların bestecilik çalışma ve eğitimlerine ışık tutmaktır.
Cumhuriyetimizin Müziği Türk Tangosu yalnızca müzik ve tango meraklıları için değil, Türkiye'de modernleşmenin tarihini merak edenler için de bir başvuru kaynağı olma niteliğini taşıyor.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.