#smrgKİTABEVİ Decameron SERT KAPAK - 2025
Editör:
Kapak Tasarım:
Işıl Döneray
Kondisyon:
Yeni
Sunuş / Önsöz / Sonsöz / Giriş:
Basıldığı Matbaa:
Oğlak Baskı Hizmetleri
Dizi Adı:
Oğlak Klasikleri
ISBN-10:
6254130656
Kargoya Teslim Süresi:
4&6
Hazırlayan:
Cilt:
Amerikan Cilt
Boyut:
13x19
Sayfa Sayısı:
904
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2025
Kapak Türü:
Ciltli
Kağıt Türü:
1. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
1.072,00
Havale/EFT ile:
1.029,23
Siparişiniz 4&6 iş günü arasında kargoda
1199238282
625463

https://www.simurgkitabevi.com/decameron-sert-kapak-2025
Decameron SERT KAPAK - 2025 #smrgKİTABEVİ
1072.00
“Giovanni Boccaccio (1313-1375) İtalyan dilinde düzyazının temelini atan yazardır. Yazı dili olarak Latince'nin kullanıldığı on dördüncü yüzyıl İtalya'sında, Boccaccio başyapıtı Decameron'u halk ağzıyla (İtalyanca) yazmış, bu kitabında hem bir çağın günlük yaşama biçiminden gerçekçi gözlemler aktarmış hem de İtalyan dilinin daha sonraki gelişme aşamalarına kaynak oluşturulacak bir dizi düz yazı düzeni kurmuştur. (…)
Boccaccio'nun 1348-1351 yılları arasında yazdığı başyapıtı Decameron on gün boyunca anlatılan yüz öyküden oluşur.
Günde on öykü anlatılır. Her günü bir kral ya da kraliçe yönetir. Yazar Decameron'un önsözünde kitabın özelliklerini açıklar, sevenlerin, özellikle de seven kadınların acılarını hafifletmeyi amaçladığını belirtir. Decameron gelişmekte olan Floransa burjuvazisinin, işleri nedeniyle sık sık uzak ülkelere giden kocalarının dönüşünü beklemekle ömür tüketen kadınları için yazılmıştır. Veba salgınından kaçmak için bir araya gelen yedi genç kadınla üç erkek ‘gönüllerince yaşayarak gülüp eğlenmek, aklın sınırları dışına taşmayan zevkler tadabilmek' amacıyla, önce Fiesole dolaylarında bir evde, sonra da bir şatoda konaklarlar. Her gün (cumartesi ile pazar dışında) öğleden sonra, her biri bir öykü anlatır. Öykünün konusunu günün yöneticisi (kral ya da kraliçe) belirler. Birinci ve dokuzuncu günde ise, herkes istediği öyküyü anlatır. Böylece yüz öykü anlatılmış olur. Mutluluklar, gönül yaraları, kadın erkek ilişkileri, yerinde verilen yanıtlar, çıkar peşinde koşan din adamları, öykülerin başlıca konularını oluşturur. Her günün bitiminde yemek yenir, şarkı söylenir, dans edilir.” - Rekin Teksoy
Eksiksiz ve sansürsüz ilk ve tek Decameron da hak ettiği yerde...
Elbette Oğlak Klasikleri arasında.
Boccaccio'nun 1348-1351 yılları arasında yazdığı başyapıtı Decameron on gün boyunca anlatılan yüz öyküden oluşur.
Günde on öykü anlatılır. Her günü bir kral ya da kraliçe yönetir. Yazar Decameron'un önsözünde kitabın özelliklerini açıklar, sevenlerin, özellikle de seven kadınların acılarını hafifletmeyi amaçladığını belirtir. Decameron gelişmekte olan Floransa burjuvazisinin, işleri nedeniyle sık sık uzak ülkelere giden kocalarının dönüşünü beklemekle ömür tüketen kadınları için yazılmıştır. Veba salgınından kaçmak için bir araya gelen yedi genç kadınla üç erkek ‘gönüllerince yaşayarak gülüp eğlenmek, aklın sınırları dışına taşmayan zevkler tadabilmek' amacıyla, önce Fiesole dolaylarında bir evde, sonra da bir şatoda konaklarlar. Her gün (cumartesi ile pazar dışında) öğleden sonra, her biri bir öykü anlatır. Öykünün konusunu günün yöneticisi (kral ya da kraliçe) belirler. Birinci ve dokuzuncu günde ise, herkes istediği öyküyü anlatır. Böylece yüz öykü anlatılmış olur. Mutluluklar, gönül yaraları, kadın erkek ilişkileri, yerinde verilen yanıtlar, çıkar peşinde koşan din adamları, öykülerin başlıca konularını oluşturur. Her günün bitiminde yemek yenir, şarkı söylenir, dans edilir.” - Rekin Teksoy
Eksiksiz ve sansürsüz ilk ve tek Decameron da hak ettiği yerde...
Elbette Oğlak Klasikleri arasında.
“Giovanni Boccaccio (1313-1375) İtalyan dilinde düzyazının temelini atan yazardır. Yazı dili olarak Latince'nin kullanıldığı on dördüncü yüzyıl İtalya'sında, Boccaccio başyapıtı Decameron'u halk ağzıyla (İtalyanca) yazmış, bu kitabında hem bir çağın günlük yaşama biçiminden gerçekçi gözlemler aktarmış hem de İtalyan dilinin daha sonraki gelişme aşamalarına kaynak oluşturulacak bir dizi düz yazı düzeni kurmuştur. (…)
Boccaccio'nun 1348-1351 yılları arasında yazdığı başyapıtı Decameron on gün boyunca anlatılan yüz öyküden oluşur.
Günde on öykü anlatılır. Her günü bir kral ya da kraliçe yönetir. Yazar Decameron'un önsözünde kitabın özelliklerini açıklar, sevenlerin, özellikle de seven kadınların acılarını hafifletmeyi amaçladığını belirtir. Decameron gelişmekte olan Floransa burjuvazisinin, işleri nedeniyle sık sık uzak ülkelere giden kocalarının dönüşünü beklemekle ömür tüketen kadınları için yazılmıştır. Veba salgınından kaçmak için bir araya gelen yedi genç kadınla üç erkek ‘gönüllerince yaşayarak gülüp eğlenmek, aklın sınırları dışına taşmayan zevkler tadabilmek' amacıyla, önce Fiesole dolaylarında bir evde, sonra da bir şatoda konaklarlar. Her gün (cumartesi ile pazar dışında) öğleden sonra, her biri bir öykü anlatır. Öykünün konusunu günün yöneticisi (kral ya da kraliçe) belirler. Birinci ve dokuzuncu günde ise, herkes istediği öyküyü anlatır. Böylece yüz öykü anlatılmış olur. Mutluluklar, gönül yaraları, kadın erkek ilişkileri, yerinde verilen yanıtlar, çıkar peşinde koşan din adamları, öykülerin başlıca konularını oluşturur. Her günün bitiminde yemek yenir, şarkı söylenir, dans edilir.” - Rekin Teksoy
Eksiksiz ve sansürsüz ilk ve tek Decameron da hak ettiği yerde...
Elbette Oğlak Klasikleri arasında.
Boccaccio'nun 1348-1351 yılları arasında yazdığı başyapıtı Decameron on gün boyunca anlatılan yüz öyküden oluşur.
Günde on öykü anlatılır. Her günü bir kral ya da kraliçe yönetir. Yazar Decameron'un önsözünde kitabın özelliklerini açıklar, sevenlerin, özellikle de seven kadınların acılarını hafifletmeyi amaçladığını belirtir. Decameron gelişmekte olan Floransa burjuvazisinin, işleri nedeniyle sık sık uzak ülkelere giden kocalarının dönüşünü beklemekle ömür tüketen kadınları için yazılmıştır. Veba salgınından kaçmak için bir araya gelen yedi genç kadınla üç erkek ‘gönüllerince yaşayarak gülüp eğlenmek, aklın sınırları dışına taşmayan zevkler tadabilmek' amacıyla, önce Fiesole dolaylarında bir evde, sonra da bir şatoda konaklarlar. Her gün (cumartesi ile pazar dışında) öğleden sonra, her biri bir öykü anlatır. Öykünün konusunu günün yöneticisi (kral ya da kraliçe) belirler. Birinci ve dokuzuncu günde ise, herkes istediği öyküyü anlatır. Böylece yüz öykü anlatılmış olur. Mutluluklar, gönül yaraları, kadın erkek ilişkileri, yerinde verilen yanıtlar, çıkar peşinde koşan din adamları, öykülerin başlıca konularını oluşturur. Her günün bitiminde yemek yenir, şarkı söylenir, dans edilir.” - Rekin Teksoy
Eksiksiz ve sansürsüz ilk ve tek Decameron da hak ettiği yerde...
Elbette Oğlak Klasikleri arasında.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.