#smrgKİTABEVİ Eşgüdümlü İki Alan Eğitim Öğretim ve Modernleşme - 2025

Editör:
Kondisyon:
Yeni
Sunuş / Önsöz / Sonsöz / Giriş:
Basıldığı Matbaa:
ISBN-10:
6253965723
Kargoya Teslim Süresi (İş Günü):
3&7
Hazırlayan:
Cilt:
Amerikan Cilt
Stok Kodu:
1199246140
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
324
Basım Yeri:
Konya
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2025
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
304,00
Havale/EFT ile: 294,88
Siparişiniz 3&7 iş günü arasında kargoda
1199246140
633296
Eşgüdümlü İki Alan Eğitim Öğretim ve Modernleşme -        2025
Eşgüdümlü İki Alan Eğitim Öğretim ve Modernleşme - 2025 #smrgKİTABEVİ
304.00
Eğitim-Öğretim, toplumu dönüştüren temel dinamiklerin başında gelmektedir. Eğitim aracılığıyla başta iktisadi, kültürel ve teknolojik olmak üzere, her alanda rekabet ve zorlukla mücadele etme yeteneği kazanılır. Eğitimin işlev ve tanımı siyasi, ekonomik ve toplumsal gereksinime göre dinamik bir süreç olarak sürekli evrime uğrar. Eğitim ilerlenmenin başat gücü olarak, transformasyondan kendisi de etkilenerek, ihtiyaca göre tekâmüle uğrayan bir olgu olarak varlığını sürdürmektedir. Eğitim bu anlamda kapsamlı bir süreç olup her tür mahiyet ve terbiyeyi bünyesinde barındırır.

Sanayi İnkılâbı neticesinde, üretim etkinliklerinin büyük oranda insan gücü yerine makine gücüne dayanmaya başlanması; üretimde ihtiyaç duyulan nitelikli işgücüne olan talebi arttırdı. Bu değişim eğitime yeni anlamlar yüklenmesi ve eğitimin üretime daha çok entegre edilmesi gerektiği yönünde beklentileri arttırdı. Eğitim artık üretim ve kalkınmanın lokomotifi olarak itibar görerek, kalkınma aracı olarak kullanılmaktadır. Yaşanan değişim ve gelişmeler neticesinde günümüzde eğitim, uygulamalı mesleki-teknik olarak uygulanmakta, doğrudan üretim ve istihdamı arttırmaya dönük önemli bir araç olarak itibar edilmektedir.

Bu gerekçelerle Türkiye'de eğitim ve ilintili sorunlar, acilen çözüme kavuşturulması gereken önemli potansiyelde mesele olarak kendini dayatmaktadır. Lise mesleki teknik eğitim müfredatı; önerilen “Yeni Eğitim Modeli”, “Kalkınma Projesi” ve kurulması lazım gelen “Organize Eğitim Sanayi Bölgeleri” vasıtasıyla; yine kurulması zorunluluk olarak görülen “MESLEKİ TEKNİK ORTAOKUL” 7. ve 8. Sınıf seviyesine kadar çekilmek suretiyle; üretim ve istihdam kapasitesinin arttırılmasında kullanılması yoluyla ilerlenmenin sağlanmasına dönük çabalar, “Türk Eğitim Sistemi”nin nihai hedefi haline getirilmelidir. Aksi takdirde, öğrencilerde meslek seçimi ve ihtisaslaşmanın lise tahsiline ötelenmesine devam edilmesi vahim bir hatadır. Kesinlikle hassas olduğuna inanılan mesleğe yönelme konusu zaman kaybedilmeksizin kurulması icap eden “Mesleki Teknik Ortaokul”larla başlanmalı halledilmelidir. Nitekim dünyanın birçok ülkesinde ihtisaslaşmaya ortaokul itibariyle başlanmaktadır.

Türkiye uygulanması ciddiyetle önerilen üretim ve kalkınma odaklı “Yeni Eğitim Modeli” aracılığıyla beşeri potansiyelini üretimde değerlendirmeyi, ekonomiye dinamizm kazandırılması ve kalkınma atılımına girişilmesini başardığı takdirde; iktisadi parametrelerin hızla değişeceği kesindir. Planlanan istikamete başarıyla varılabilmesi için; eğitim sisteminde yeni bir yapılanma, tercihten öte bir zorunluluk olarak kendini dayatmaktadır. Mesleki teknik liselerde uygulanan üretim odaklı sisteme; “Mesleki Teknik Ortaokul”ların kurularak dâhil olunduğu, takdirde; üretimde nitelik, verim ve istihdam artacak, kalkınmaya dönük ciddi bir hamle gerçekleştirilmiş olacaktır. Böylece, Türkiye'nin iktisadi gücü kuvvetlenecektir. Bunu başarmanın yolu; mevcut eğitim sisteminin gerek müfredat gerek altyapısıyla, üretim odaklı hale getirilmekten/dönüştürmekten geçer.
Eğitim-Öğretim, toplumu dönüştüren temel dinamiklerin başında gelmektedir. Eğitim aracılığıyla başta iktisadi, kültürel ve teknolojik olmak üzere, her alanda rekabet ve zorlukla mücadele etme yeteneği kazanılır. Eğitimin işlev ve tanımı siyasi, ekonomik ve toplumsal gereksinime göre dinamik bir süreç olarak sürekli evrime uğrar. Eğitim ilerlenmenin başat gücü olarak, transformasyondan kendisi de etkilenerek, ihtiyaca göre tekâmüle uğrayan bir olgu olarak varlığını sürdürmektedir. Eğitim bu anlamda kapsamlı bir süreç olup her tür mahiyet ve terbiyeyi bünyesinde barındırır.

Sanayi İnkılâbı neticesinde, üretim etkinliklerinin büyük oranda insan gücü yerine makine gücüne dayanmaya başlanması; üretimde ihtiyaç duyulan nitelikli işgücüne olan talebi arttırdı. Bu değişim eğitime yeni anlamlar yüklenmesi ve eğitimin üretime daha çok entegre edilmesi gerektiği yönünde beklentileri arttırdı. Eğitim artık üretim ve kalkınmanın lokomotifi olarak itibar görerek, kalkınma aracı olarak kullanılmaktadır. Yaşanan değişim ve gelişmeler neticesinde günümüzde eğitim, uygulamalı mesleki-teknik olarak uygulanmakta, doğrudan üretim ve istihdamı arttırmaya dönük önemli bir araç olarak itibar edilmektedir.

Bu gerekçelerle Türkiye'de eğitim ve ilintili sorunlar, acilen çözüme kavuşturulması gereken önemli potansiyelde mesele olarak kendini dayatmaktadır. Lise mesleki teknik eğitim müfredatı; önerilen “Yeni Eğitim Modeli”, “Kalkınma Projesi” ve kurulması lazım gelen “Organize Eğitim Sanayi Bölgeleri” vasıtasıyla; yine kurulması zorunluluk olarak görülen “MESLEKİ TEKNİK ORTAOKUL” 7. ve 8. Sınıf seviyesine kadar çekilmek suretiyle; üretim ve istihdam kapasitesinin arttırılmasında kullanılması yoluyla ilerlenmenin sağlanmasına dönük çabalar, “Türk Eğitim Sistemi”nin nihai hedefi haline getirilmelidir. Aksi takdirde, öğrencilerde meslek seçimi ve ihtisaslaşmanın lise tahsiline ötelenmesine devam edilmesi vahim bir hatadır. Kesinlikle hassas olduğuna inanılan mesleğe yönelme konusu zaman kaybedilmeksizin kurulması icap eden “Mesleki Teknik Ortaokul”larla başlanmalı halledilmelidir. Nitekim dünyanın birçok ülkesinde ihtisaslaşmaya ortaokul itibariyle başlanmaktadır.

Türkiye uygulanması ciddiyetle önerilen üretim ve kalkınma odaklı “Yeni Eğitim Modeli” aracılığıyla beşeri potansiyelini üretimde değerlendirmeyi, ekonomiye dinamizm kazandırılması ve kalkınma atılımına girişilmesini başardığı takdirde; iktisadi parametrelerin hızla değişeceği kesindir. Planlanan istikamete başarıyla varılabilmesi için; eğitim sisteminde yeni bir yapılanma, tercihten öte bir zorunluluk olarak kendini dayatmaktadır. Mesleki teknik liselerde uygulanan üretim odaklı sisteme; “Mesleki Teknik Ortaokul”ların kurularak dâhil olunduğu, takdirde; üretimde nitelik, verim ve istihdam artacak, kalkınmaya dönük ciddi bir hamle gerçekleştirilmiş olacaktır. Böylece, Türkiye'nin iktisadi gücü kuvvetlenecektir. Bunu başarmanın yolu; mevcut eğitim sisteminin gerek müfredat gerek altyapısıyla, üretim odaklı hale getirilmekten/dönüştürmekten geçer.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat