#smrgKİTABEVİ Üç Devirde Gördüklerim: Hakayıkül-Beyan fi Eşkalil-Ezman yahut (Ne Derekeye İnmiştik Ne Dereceye Çıktık) CİLTLİ - 2011

Kondisyon:
Yeni
Basıldığı Matbaa:
Türk Tarih Kurum Basımevi
Dizi Adı:
III - 4. Dizi, Sayı 15
ISBN-10:
9751624499
Kargoya Teslim Süresi:
7&15
Hazırlayan:
Hasan Babacan, Servet Avşar
Stok Kodu:
1199142562
Boyut:
18x26
Sayfa Sayısı:
146 s.
Basım Yeri:
Ankara
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2011
Kapak Türü:
Ciltli
Kağıt Türü:
1. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
0,00
1199142562
528733
Üç Devirde Gördüklerim: Hakayıkül-Beyan fi Eşkalil-Ezman yahut (Ne Derekeye İnmiştik Ne Dereceye Çıktık) CİLTLİ -        2011
Üç Devirde Gördüklerim: Hakayıkül-Beyan fi Eşkalil-Ezman yahut (Ne Derekeye İnmiştik Ne Dereceye Çıktık) CİLTLİ - 2011 #smrgKİTABEVİ
0.00
Üç Devirde Gördüklerim adlı eserinde Böcüzâde, Isparta'daki genel ilim seviyesinii okulların durumunu ve kalitesini anlattığı bir giriş kısmından sonra, Sultan Abdülhamid dönemini ve bu dönemde Osmanlı Devleti'nin içinde bulundupu zor şartlar ve gerikalmışlığı, Avrupa devletlerinin kapütilasyonlarla Türk milletinin üzerinde kurduğu baskı ve bu baskının devlet ve millet üzerindeki etkisini, Isparta'dan İstanbul'a giderke kara ve deniz yolculuğu esnasında karşılaştığı olay ve eserlerle örnekleyerek birinci bölümde aktarmaktadır. Mebus seçilerek Isparta'yı temsilen katıldığı İkinci Meşrutiyetin siyasi çalkantılarını, İstanbul'da yaşanan siyasi çekişme ve kargaşayı, ardından Milli Mücadele dönemini ve Isparta'daki bu konuya yönelik faaliyetleri ise ikinci bölümde anlatır. Üçüncü bölümde ise Cumhuriyet döneminde yaşadıklarını, belediye başkanlığı dönemindeki olayların bir kısmını, halkın cumhuriyet rejimi sayesinde kazandığı haklar ve ulaştığı sosyal ve kültürel seviyeyi Osmanlı dönemiyle mukayeseler yaparak anlatır.

“Daha dün gece Ali Bey'in köşkünde ahenk yapan hanendeler ''endişe-i âtî gamm-ı mazi neden olsun, isterse vatan gurbet ve gurbet vatan olsun'' diyorlardı. Allah-ı zü'l-celal ümmet-i islamiye hakkında menfaatli olanı inayet ve ihsan etsin, dedim ise de uyku tutmadı. Reşid Paşanın NureddinBey tarafından hediye edilen Âsar-ı Siyasiye'si kitabıyla Fazıl Mustafa Paşanın istinsah ettiğim Paris mektubunu tekrar gözden geçirmeye meşgul oldum.”

“Mektubun baş tarafında paşa-yı müşarünileyh ''Padişahların sarayına en güç giren şey doğruluktur, onların tarafında bulunan kimseler doğruluğu kendilerinden bile saklarlar, çünkü bunlar hasr-ı inzâr ettikleri hükümet lezzeti içinde ve merkezinde yaşadıklarından ahalinin çektiği zahmet yine ahalinin tembelliklerinden zannederler. Devletlerin zaafa düşmesi, çaresi bulunamayan vukuat-ı kevniyedendir zu'ununda bulunurlar'' diyordu Böcüzâde Süleyman Sami

Üç Devirde Gördüklerim adlı eserinde Böcüzâde, Isparta'daki genel ilim seviyesinii okulların durumunu ve kalitesini anlattığı bir giriş kısmından sonra, Sultan Abdülhamid dönemini ve bu dönemde Osmanlı Devleti'nin içinde bulundupu zor şartlar ve gerikalmışlığı, Avrupa devletlerinin kapütilasyonlarla Türk milletinin üzerinde kurduğu baskı ve bu baskının devlet ve millet üzerindeki etkisini, Isparta'dan İstanbul'a giderke kara ve deniz yolculuğu esnasında karşılaştığı olay ve eserlerle örnekleyerek birinci bölümde aktarmaktadır. Mebus seçilerek Isparta'yı temsilen katıldığı İkinci Meşrutiyetin siyasi çalkantılarını, İstanbul'da yaşanan siyasi çekişme ve kargaşayı, ardından Milli Mücadele dönemini ve Isparta'daki bu konuya yönelik faaliyetleri ise ikinci bölümde anlatır. Üçüncü bölümde ise Cumhuriyet döneminde yaşadıklarını, belediye başkanlığı dönemindeki olayların bir kısmını, halkın cumhuriyet rejimi sayesinde kazandığı haklar ve ulaştığı sosyal ve kültürel seviyeyi Osmanlı dönemiyle mukayeseler yaparak anlatır.

“Daha dün gece Ali Bey'in köşkünde ahenk yapan hanendeler ''endişe-i âtî gamm-ı mazi neden olsun, isterse vatan gurbet ve gurbet vatan olsun'' diyorlardı. Allah-ı zü'l-celal ümmet-i islamiye hakkında menfaatli olanı inayet ve ihsan etsin, dedim ise de uyku tutmadı. Reşid Paşanın NureddinBey tarafından hediye edilen Âsar-ı Siyasiye'si kitabıyla Fazıl Mustafa Paşanın istinsah ettiğim Paris mektubunu tekrar gözden geçirmeye meşgul oldum.”

“Mektubun baş tarafında paşa-yı müşarünileyh ''Padişahların sarayına en güç giren şey doğruluktur, onların tarafında bulunan kimseler doğruluğu kendilerinden bile saklarlar, çünkü bunlar hasr-ı inzâr ettikleri hükümet lezzeti içinde ve merkezinde yaşadıklarından ahalinin çektiği zahmet yine ahalinin tembelliklerinden zannederler. Devletlerin zaafa düşmesi, çaresi bulunamayan vukuat-ı kevniyedendir zu'ununda bulunurlar'' diyordu Böcüzâde Süleyman Sami

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat