#smrgKİTABEVİ Viyana Dönüşü - 2025

Editör:
Kondisyon:
Yeni
Sunuş / Önsöz / Sonsöz / Giriş:
Basıldığı Matbaa:
Dizi Adı:
Türk Edebiyatı / Tarihi Roman
ISBN-10:
6254081774
Kargoya Teslim Süresi:
3&7
Hazırlayan:
Cilt:
Amerikan Cilt
Stok Kodu:
1199240074
Boyut:
14x21
Sayfa Sayısı:
432
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2025
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
197,20
Havale/EFT ile: 191,28
Siparişiniz 3&7 iş günü arasında kargoda
1199240074
627257
Viyana Dönüşü -        2025
Viyana Dönüşü - 2025 #smrgKİTABEVİ
197.20
“Muhasaraya başlıyalıdan beri istihkâmlara, tabyalara, şarampollere böyle açıktan hücum edilmemişti. Halbuki Türklerin en çok sevdikleri şey bu gibi hamlelerdi. Sıçan yollarında sürünmek, lâğımlar açmak onların hoşuna gitmiyordu. Bu sebeple bir şarampole dalkılıç saldırmak kararı bütün orduyu heyecana getirdi ve vaziyetleri bu ağır hamlenin akışını seyre müsait olanlar, Kara Mehmed'in kılavuzluğu ile yalçın taşlara tırmanmaya koşan parslar sürüsünü temaşaya daldı.

Manzara gerçekten müthişti. Et ve kemik, taş ve demirle pençeleşiyordu. Fakat hamleye geçen o etle kemik Türk kanından örüldüğü için çelikten daha sertti. Bundan ötürü de taşa ve demire hayatını emanet eden düşman, ateşten de yardım aramayı zarurî görerek yalçın şarampol ardından boyuna el humbarası, kurşun, kaynamış su boşaltıyordu.

Kara Mehmed bu hücum sırasında bambaşka bir mahlûk olmuştu. Altın hakanlara diz çöktüren Metelerin, Papalara ayak öptüren Attilaların, İstanbul kalesine yumruğuyla zelzele salan Ulubatlı Hasanların kanı, canı ve heyecanı onun damarlarında, iliğinde, ruhunda şahlanmış gibiydi.”
***
“Edebiyatçı yüzüyle M. Turhan Tan, “bu memlekette ‘tarihî roman' nev'ini kökleştirenlerden bir tanesidir. Hatta bu nev'in an'anesini kuranlardan biridir,” derim, çekinmem. Dudak bükenlerin ağızlarına parmağımı geçirmek arzusuyla da ilâve ederim: Herhangi bir kıymet derecesinde olursa olsun, herhangi bir edebiyat nev'inin müessisleri arasında bulunanlara karşı saygıdan başka her hissin içinde, en az, nankörlük mayası vardır.” - Peyami Safa
“Muhasaraya başlıyalıdan beri istihkâmlara, tabyalara, şarampollere böyle açıktan hücum edilmemişti. Halbuki Türklerin en çok sevdikleri şey bu gibi hamlelerdi. Sıçan yollarında sürünmek, lâğımlar açmak onların hoşuna gitmiyordu. Bu sebeple bir şarampole dalkılıç saldırmak kararı bütün orduyu heyecana getirdi ve vaziyetleri bu ağır hamlenin akışını seyre müsait olanlar, Kara Mehmed'in kılavuzluğu ile yalçın taşlara tırmanmaya koşan parslar sürüsünü temaşaya daldı.

Manzara gerçekten müthişti. Et ve kemik, taş ve demirle pençeleşiyordu. Fakat hamleye geçen o etle kemik Türk kanından örüldüğü için çelikten daha sertti. Bundan ötürü de taşa ve demire hayatını emanet eden düşman, ateşten de yardım aramayı zarurî görerek yalçın şarampol ardından boyuna el humbarası, kurşun, kaynamış su boşaltıyordu.

Kara Mehmed bu hücum sırasında bambaşka bir mahlûk olmuştu. Altın hakanlara diz çöktüren Metelerin, Papalara ayak öptüren Attilaların, İstanbul kalesine yumruğuyla zelzele salan Ulubatlı Hasanların kanı, canı ve heyecanı onun damarlarında, iliğinde, ruhunda şahlanmış gibiydi.”
***
“Edebiyatçı yüzüyle M. Turhan Tan, “bu memlekette ‘tarihî roman' nev'ini kökleştirenlerden bir tanesidir. Hatta bu nev'in an'anesini kuranlardan biridir,” derim, çekinmem. Dudak bükenlerin ağızlarına parmağımı geçirmek arzusuyla da ilâve ederim: Herhangi bir kıymet derecesinde olursa olsun, herhangi bir edebiyat nev'inin müessisleri arasında bulunanlara karşı saygıdan başka her hissin içinde, en az, nankörlük mayası vardır.” - Peyami Safa
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat