#smrgKİTABEVİ Yapılaşmacı İttifak Teorisi : Türkiye - İsrail Durumsal İttifakının Analizi - 2025

Editör:
Kondisyon:
Yeni
Sunuş / Önsöz / Sonsöz / Giriş:
Dizi Adı:
ISBN-10:
6253761462
Kargoya Teslim Süresi (İş Günü):
3&7
Hazırlayan:
Cilt:
Amerikan Cilt
Stok Kodu:
1199245397
Boyut:
16x24
Sayfa Sayısı:
190
Basım Yeri:
Ankara
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2025
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
204,00
Havale/EFT ile: 197,88
Siparişiniz 3&7 iş günü arasında kargoda
1199245397
632700
Yapılaşmacı İttifak Teorisi : Türkiye - İsrail Durumsal İttifakının Analizi -        2025
Yapılaşmacı İttifak Teorisi : Türkiye - İsrail Durumsal İttifakının Analizi - 2025 #smrgKİTABEVİ
204.00
Uluslararası toplumun sosyal yapısı, devletleri stratejik seviyede statükocu veya revizyonist olmak üzere iki kimlik inşasında koşullandırabilmektedir. Ayrıca söz konusu sosyal yapı, devletlerin çıkarlarını da kimlikler üzerinden kurabilmektedir. Devletlerin gücü ise başkalarının davranışlarını belirleme kapasitesi anlamında işlevsel bir güç olarak hâkimiyeti ifade ettiğinde, yine toplumsal kimlikler ile alakalı iken sadece sahip olunan materyal kapasite olarak ise toplumsal kimliklerden soyutlanabilir. Bu çerçevede devletlerden bazıları, kimliklerini yeniden üretim sürecinde ortak bilgi ile müzakere-sorgulama davranışları neticesinde yeniden inşa ederken revizyonist bir kimliğin ortaya çıkması söz konusu olabilmektedir. Bu durumda uluslararası sistemin güç dengesinde köklü değişim dinamikleri meydana gelmektedir. Bu yapısal değişim anlarında devletlerin yine yapı tarafından kimlikleri üzerinden kurulan çıkarlarını mevcut güçleri üzerinden sürdürmeleri tehlikeye düşmektedir. Giddens'ın “kritik konumlar” olarak ifade ettiği tehdidin çatışma-savaş riskine eriştiği bu durumlarda devletler arasında stratejik kimlikleriyle illa paralel olmasına gerek olmaksızın ittifak anlaşmaları gerçekleşebilir. Bu antlaşmalar belirli koşullarda ortaya çıkan “kritik konumlar” ile ilgili olduğundan konumun şartları süresince devletler tarafından yeniden üretileceğinden “durumsal ittifaklar” olarak adlandırılabilir.

Bir ittifak sistemi içerisinde tehdit algısının zaman ve mekâna yayılma sürecine bağlı olarak statükocu devletler arasında süreç içerisinde paylaşılan/uzlaşılan/ oluşturulan ortak normların, ortak bilginin yoğunluğuyla özellikle statükocu güçler arasında özdeşleşme seviyesine göre kolektif kimlik inşa edilebildiği taktirde bölgesel yapıları dönüştürme kapasitesi olan “stratejik ittifaklar” ortaya çıkabilmektedir. Revizyonist güçler arasında “stratejik ittifaklar”ın çıkma ihtimalinin -bu güçlerin mevcut yapı olan kültürü ne yönde (nasıl) ve ne miktarda (ne kadar) değiştirme taleplerinin farklılaşma olasılığı yüksek olduğundan- düşük olduğu değerlendirilmektedir. Revizyonist ve statükocu güçler arasında bir kritik konumda ortaya çıkan “durumsal ittifak”ın ise stratejik bir ittifaka dönüşmesi, mevcut yapı olan kültüre temel temele zıt olan farklı perspektifleri nedeniyle mümkün olamayacaktır.
Uluslararası toplumun sosyal yapısı, devletleri stratejik seviyede statükocu veya revizyonist olmak üzere iki kimlik inşasında koşullandırabilmektedir. Ayrıca söz konusu sosyal yapı, devletlerin çıkarlarını da kimlikler üzerinden kurabilmektedir. Devletlerin gücü ise başkalarının davranışlarını belirleme kapasitesi anlamında işlevsel bir güç olarak hâkimiyeti ifade ettiğinde, yine toplumsal kimlikler ile alakalı iken sadece sahip olunan materyal kapasite olarak ise toplumsal kimliklerden soyutlanabilir. Bu çerçevede devletlerden bazıları, kimliklerini yeniden üretim sürecinde ortak bilgi ile müzakere-sorgulama davranışları neticesinde yeniden inşa ederken revizyonist bir kimliğin ortaya çıkması söz konusu olabilmektedir. Bu durumda uluslararası sistemin güç dengesinde köklü değişim dinamikleri meydana gelmektedir. Bu yapısal değişim anlarında devletlerin yine yapı tarafından kimlikleri üzerinden kurulan çıkarlarını mevcut güçleri üzerinden sürdürmeleri tehlikeye düşmektedir. Giddens'ın “kritik konumlar” olarak ifade ettiği tehdidin çatışma-savaş riskine eriştiği bu durumlarda devletler arasında stratejik kimlikleriyle illa paralel olmasına gerek olmaksızın ittifak anlaşmaları gerçekleşebilir. Bu antlaşmalar belirli koşullarda ortaya çıkan “kritik konumlar” ile ilgili olduğundan konumun şartları süresince devletler tarafından yeniden üretileceğinden “durumsal ittifaklar” olarak adlandırılabilir.

Bir ittifak sistemi içerisinde tehdit algısının zaman ve mekâna yayılma sürecine bağlı olarak statükocu devletler arasında süreç içerisinde paylaşılan/uzlaşılan/ oluşturulan ortak normların, ortak bilginin yoğunluğuyla özellikle statükocu güçler arasında özdeşleşme seviyesine göre kolektif kimlik inşa edilebildiği taktirde bölgesel yapıları dönüştürme kapasitesi olan “stratejik ittifaklar” ortaya çıkabilmektedir. Revizyonist güçler arasında “stratejik ittifaklar”ın çıkma ihtimalinin -bu güçlerin mevcut yapı olan kültürü ne yönde (nasıl) ve ne miktarda (ne kadar) değiştirme taleplerinin farklılaşma olasılığı yüksek olduğundan- düşük olduğu değerlendirilmektedir. Revizyonist ve statükocu güçler arasında bir kritik konumda ortaya çıkan “durumsal ittifak”ın ise stratejik bir ittifaka dönüşmesi, mevcut yapı olan kültüre temel temele zıt olan farklı perspektifleri nedeniyle mümkün olamayacaktır.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat