#smrgKİTABEVİ Zenginlik Kültürü - 2025
Editör:
Kondisyon:
Yeni
Sunuş / Önsöz / Sonsöz / Giriş:
Basıldığı Matbaa:
Dizi Adı:
ISBN-10:
6259703879
Kargoya Teslim Süresi (İş Günü):
3&7
Hazırlayan:
Cilt:
Amerikan Cilt
Boyut:
14x21
Sayfa Sayısı:
250 s.
Basım Yeri:
Ankara
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2025
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
352,00
Havale/EFT ile:
341,44
Siparişiniz 3&7 iş günü arasında kargoda
1199241100
628297
https://www.simurgkitabevi.com/zenginlik-kulturu-2025
Zenginlik Kültürü - 2025 #smrgKİTABEVİ
352.00
Zenginlik, çoğu zaman yalnızca bir maddi ayrıcalık gibi görülür. Paranın, malın, gösterişin işareti sanılır. Oysa zenginlik, her toplumda sessizce işleyen bir kültürel mekanizmadır. Bir yaşam biçimi, bir görgü, bir dil, bir suskunluk ve çoğu zaman da bir aşırılıktır. Türkiye'de zenginliğin yalnızca ekonomik değil, kültürel bir olgu olduğunu öne süren bu kitap, okuru yerleşik algılarla yüzleşmeye çağırıyor.
Saraylardan AVM'lere, konaklardan plazalara, sohbetlerden sosyal medyaya uzanan bir çizgide zenginliğin nasıl temsil edildiğini, nasıl meşrulaştırıldığını ve nasıl gündelik hayatın içine sızdığını derinlikli bir bakışla inceliyor. Zenginliğin yalnızca neye sahip olunduğuyla değil, nasıl yaşandığıyla ilgili olduğunu ortaya koyan kitap; mekânlar, ilişkiler, davranış kalıpları ve semboller üzerinden Türkiye'nin son yıllarda geçirdiği dönüşümün izini sürüyor.
Yoksulluk hakkında çok şey söylendi bu ülkede ama zenginlik hep suskun kaldı. Şimdi söz sırası onda. Bu kitap, konuşulma-yanın peşinde; gösterişin, görgüsüzlüğün, zevkin ve ihtişamın toplumsal kodlarını çözmeye aday. Türkiye'nin zenginlik haritasını kültürel bir arkeolojiyle yeniden çizen bu çalışma, yalnız bugünü anlamak için değil, geleceği öngörmek için de bir anahtar sunuyor.
Saraylardan AVM'lere, konaklardan plazalara, sohbetlerden sosyal medyaya uzanan bir çizgide zenginliğin nasıl temsil edildiğini, nasıl meşrulaştırıldığını ve nasıl gündelik hayatın içine sızdığını derinlikli bir bakışla inceliyor. Zenginliğin yalnızca neye sahip olunduğuyla değil, nasıl yaşandığıyla ilgili olduğunu ortaya koyan kitap; mekânlar, ilişkiler, davranış kalıpları ve semboller üzerinden Türkiye'nin son yıllarda geçirdiği dönüşümün izini sürüyor.
Yoksulluk hakkında çok şey söylendi bu ülkede ama zenginlik hep suskun kaldı. Şimdi söz sırası onda. Bu kitap, konuşulma-yanın peşinde; gösterişin, görgüsüzlüğün, zevkin ve ihtişamın toplumsal kodlarını çözmeye aday. Türkiye'nin zenginlik haritasını kültürel bir arkeolojiyle yeniden çizen bu çalışma, yalnız bugünü anlamak için değil, geleceği öngörmek için de bir anahtar sunuyor.
Zenginlik, çoğu zaman yalnızca bir maddi ayrıcalık gibi görülür. Paranın, malın, gösterişin işareti sanılır. Oysa zenginlik, her toplumda sessizce işleyen bir kültürel mekanizmadır. Bir yaşam biçimi, bir görgü, bir dil, bir suskunluk ve çoğu zaman da bir aşırılıktır. Türkiye'de zenginliğin yalnızca ekonomik değil, kültürel bir olgu olduğunu öne süren bu kitap, okuru yerleşik algılarla yüzleşmeye çağırıyor.
Saraylardan AVM'lere, konaklardan plazalara, sohbetlerden sosyal medyaya uzanan bir çizgide zenginliğin nasıl temsil edildiğini, nasıl meşrulaştırıldığını ve nasıl gündelik hayatın içine sızdığını derinlikli bir bakışla inceliyor. Zenginliğin yalnızca neye sahip olunduğuyla değil, nasıl yaşandığıyla ilgili olduğunu ortaya koyan kitap; mekânlar, ilişkiler, davranış kalıpları ve semboller üzerinden Türkiye'nin son yıllarda geçirdiği dönüşümün izini sürüyor.
Yoksulluk hakkında çok şey söylendi bu ülkede ama zenginlik hep suskun kaldı. Şimdi söz sırası onda. Bu kitap, konuşulma-yanın peşinde; gösterişin, görgüsüzlüğün, zevkin ve ihtişamın toplumsal kodlarını çözmeye aday. Türkiye'nin zenginlik haritasını kültürel bir arkeolojiyle yeniden çizen bu çalışma, yalnız bugünü anlamak için değil, geleceği öngörmek için de bir anahtar sunuyor.
Saraylardan AVM'lere, konaklardan plazalara, sohbetlerden sosyal medyaya uzanan bir çizgide zenginliğin nasıl temsil edildiğini, nasıl meşrulaştırıldığını ve nasıl gündelik hayatın içine sızdığını derinlikli bir bakışla inceliyor. Zenginliğin yalnızca neye sahip olunduğuyla değil, nasıl yaşandığıyla ilgili olduğunu ortaya koyan kitap; mekânlar, ilişkiler, davranış kalıpları ve semboller üzerinden Türkiye'nin son yıllarda geçirdiği dönüşümün izini sürüyor.
Yoksulluk hakkında çok şey söylendi bu ülkede ama zenginlik hep suskun kaldı. Şimdi söz sırası onda. Bu kitap, konuşulma-yanın peşinde; gösterişin, görgüsüzlüğün, zevkin ve ihtişamın toplumsal kodlarını çözmeye aday. Türkiye'nin zenginlik haritasını kültürel bir arkeolojiyle yeniden çizen bu çalışma, yalnız bugünü anlamak için değil, geleceği öngörmek için de bir anahtar sunuyor.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.