#smrgSAHAF Adressiz Sorgular -

Hazırlayan:
Haz. Yaşar Ayaşlı
Stok Kodu:
1199024543
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
469 s. + 5
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
1989
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
3. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
0,00
1199024543
410639
Adressiz Sorgular -
Adressiz Sorgular - #smrgSAHAF
0.00
Ne var ki işkencede direnişin bir de öbür yüzü vardır: İşkencecilerin silahları ve güçleri ne olursa olsun, isterse tanklarıyla toplarıyla bire karşı yüz bin olsunlar, mücadelenin sonucu yalnızca senin elindedir. Ne zaferi, ne de yenilgiyi belirleyecek olan düşmanın gücü ya da onunla senin arandaki güçler dengesi değildir, aksine ideolojinle beslenen irade gücündür. İçten içe sen kendini yenmezsen, onlar seni yenemezler. Hiçbir mücadele biçiminde görülmeyen bir özgünlüktür bu. Bütün sonuç ağzından çıkacak sözlere bağlı olduktan sonra, onları hangi Ölüm, hangi falaka, hangi çarmıh, hangi psikolojik baskı, hangi kerpeten senin ağzından söküp alabilir ki? Eğer Marksizm Leninizme, sınıfa, ideallerine gerçekten bağlı biriysen, hiç biri!..

-Bugün gidebilirim, yoldaşlara söyleyeceklerin var mı?

-Selamımı söyle. Ölsem de beni konuşturamayacaklar bunu ilet. Bir de onları çok sevdiğimi...

"Devrimciler, kaldığı evi vermez; bu bir ilke sorunudur. Bu nedenle kaldığım evi vermiyorum. Alabiliyorsanız hodri meydan!"

' 'Hücreye atılmanızdaki asıl amaç 'sizi size düşürmek'tir. Benliğinizdeki güçlü ve zayıf yanlar arasında şiddetli bir iç çatışma yaratmaktır.. 'General Soğuk', 'General Karanlık', 'General Yalnızlık'... karşı devrimin hizmetindedir burada. Her biri kendi cephesinden saldırarak direnme azminizi kırmaya, moralinizi bozmaya, direniş cephenizi çökertmeye uğraşırlar. Buna izin vermemelisiniz!.."

"Hücrem soğuk mu? Isıtmalıyım!... Hücrem karanlık. Aydınlatmalıyım!.. Hücrem dar ve kasvetli... Sınırlarını genişletmeli, yalıtılmak istediğim dünyayı buraya getirmeli, umutlarımı, coşkularımı, mutluluklarımı, heyecanımı buraya taşımalıyım!" (Kitaptan)

Ne var ki işkencede direnişin bir de öbür yüzü vardır: İşkencecilerin silahları ve güçleri ne olursa olsun, isterse tanklarıyla toplarıyla bire karşı yüz bin olsunlar, mücadelenin sonucu yalnızca senin elindedir. Ne zaferi, ne de yenilgiyi belirleyecek olan düşmanın gücü ya da onunla senin arandaki güçler dengesi değildir, aksine ideolojinle beslenen irade gücündür. İçten içe sen kendini yenmezsen, onlar seni yenemezler. Hiçbir mücadele biçiminde görülmeyen bir özgünlüktür bu. Bütün sonuç ağzından çıkacak sözlere bağlı olduktan sonra, onları hangi Ölüm, hangi falaka, hangi çarmıh, hangi psikolojik baskı, hangi kerpeten senin ağzından söküp alabilir ki? Eğer Marksizm Leninizme, sınıfa, ideallerine gerçekten bağlı biriysen, hiç biri!..

-Bugün gidebilirim, yoldaşlara söyleyeceklerin var mı?

-Selamımı söyle. Ölsem de beni konuşturamayacaklar bunu ilet. Bir de onları çok sevdiğimi...

"Devrimciler, kaldığı evi vermez; bu bir ilke sorunudur. Bu nedenle kaldığım evi vermiyorum. Alabiliyorsanız hodri meydan!"

' 'Hücreye atılmanızdaki asıl amaç 'sizi size düşürmek'tir. Benliğinizdeki güçlü ve zayıf yanlar arasında şiddetli bir iç çatışma yaratmaktır.. 'General Soğuk', 'General Karanlık', 'General Yalnızlık'... karşı devrimin hizmetindedir burada. Her biri kendi cephesinden saldırarak direnme azminizi kırmaya, moralinizi bozmaya, direniş cephenizi çökertmeye uğraşırlar. Buna izin vermemelisiniz!.."

"Hücrem soğuk mu? Isıtmalıyım!... Hücrem karanlık. Aydınlatmalıyım!.. Hücrem dar ve kasvetli... Sınırlarını genişletmeli, yalıtılmak istediğim dünyayı buraya getirmeli, umutlarımı, coşkularımı, mutluluklarımı, heyecanımı buraya taşımalıyım!" (Kitaptan)

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat