#smrgKİTABEVİ Ekrem Alican Günlükler (1956-1966) - 2021
Editör:
Yücel Demirel
Kondisyon:
Yeni
Basıldığı Matbaa:
Dizi Adı:
ISBN-10:
9750849480
Kargoya Teslim Süresi:
3&7
Cilt:
Amerikan Cilt
Boyut:
17x24
Sayfa Sayısı:
408
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2021
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
196,00
Havale/EFT ile:
190,12
Siparişiniz 3&7 iş günü arasında kargoda
1199143729
529899

https://www.simurgkitabevi.com/ekrem-alican-gunlukler-1956-1966-2021
Ekrem Alican Günlükler (1956-1966) - 2021 #smrgKİTABEVİ
196.00
Bu kitap Ekrem Alican'ın 1956-1966 yılları arasında tuttuğu günlüklerinden oluşmaktadır. Politikaya Demokrat Parti saflarında başlayan, Menderes'in baskıcı politikalarına karşı çıkarak DP'den ayrılıp Hürriyet Partisi'ni ve daha sonra Yeni Türkiye Partisi'ni kurup Maliye Bakanlığı, başbakanlık yardımcılığı yapan Alican Çok Partili Türk siyasi hayatının ilginç kişilerinden biridir. Askeri darbeler, darbe girişimleri, seçim ittifakları, koalisyonlarla dolu çalkantılı bir dönemde siyaset yapmış ilkeli bir siyasetçinin her ne pahasına olursa olsun inandığı fikirlerden taviz vermeden nasıl mücadele ettiğini bu günlükte okuyacaksınız.
Konuşmam geçen sene olduğu gibi Demokrat Parti Meclis Grubu tarafından büyük bir alaka ile dinleniyordu. Konuşmamın başında bütçe hakkındaki görüşlerimi, denk bütçe, bütçede samimiyet ve tasarruf kaidelerine riayet mevzuundaki tatbikatı gözden geçiriyor, iktisadi faaliyetlerimizi tetkike girişiyordum. Bu bahsin başında da Demokrat Parti iktidarının son günlerde iktisadi faaliyetlerin demokratik bir rejim içerisinde gelişemeyeceği yolunda bazı iddialara giriştiğini, bu fikrin tamamen hatalı olduğunu, Hürriyet Partisi Meclis Grubu'nun kanaatine göre, hakiki iktisadi kalkınma hareketinin hürriyet ve demokrasi rejimleri içerisinde gelişebileceklerini ifade ediyordum. Bu arada, son zamanlarda evvela iktisadi kalkınma sonra hürriyet diyen gayrimesul partizan şahısların seslerini duymaya başladığımıza işaret ederek: “Dünyanın geçirdiği asırlar boyu tecrübeler göstermiştir ki; çeşitli diyarlarda evvela iktisadi kalkınma sonra hürriyet diyerek, istibdat zihniyetinin uşaklığını yapanlar, büyük suiistimal şebekelerinin, büyük menfaat gruplarının bedbaht alet veya ortakları oldukları hakikatini, hiçbir zaman, gizlemek imkânını bulamamışlardı” diyordum.
İktidar bu suretle Meclis'te muazzam bir darbe yedi. Ertesi gün gazeteler hadiseden uzun uzun bahsettiler. İhtilaf mevzuu cümle bütün gazetelerde yer aldı. Bu suretle iktidarın taktiği kendi aleyhine işledi. Bizim gruptan Cemal Köprülü, Halk Partisi'nden Turgut Göle bana gelip, konuşmamın siyasi hayatımızda bir dönüm noktası olacağını, fevkalade bir hareket olduğunu ifade ettiler. Adnan Bey ve hükümeti muazzam bir tokat yemişti. Ertesi sabah saat 10'da Meclis'e geldik. Bütçe komisyonu sözcüsü Sebati Ataman alelacele hazırlanmış ve bana cevap vermek üzere kürsüye çıkmıştı. Bütçede denklik, samimiyet, tasarruf mevzularındaki sözlerime güya cevaplar verdi.
Ekrem Alican (5 Mayıs 1916, Adapazarı-17 Haziran 2000, İstanbul) 1937'de Ankara Siyasal Bilgiler Fakültesi'nden mezun oldu. 1950'de Demokrat Parti listesinden milletvekili seçildi. 1955'ten sonra siyasi yaşamına Hürriyet Partisi'nde devam etti. 1960 ihtilalinden sonra kurulan ilk hükümette Maliye Bakanı olarak görev aldı. 1961'de Yeni Türkiye Partisi'ni kurdu. 1969 yılı sonunda politikadan ayrıldı (kendi kaleminden ayrıntılı özgeçmişi için bkz. s. 373).
Konuşmam geçen sene olduğu gibi Demokrat Parti Meclis Grubu tarafından büyük bir alaka ile dinleniyordu. Konuşmamın başında bütçe hakkındaki görüşlerimi, denk bütçe, bütçede samimiyet ve tasarruf kaidelerine riayet mevzuundaki tatbikatı gözden geçiriyor, iktisadi faaliyetlerimizi tetkike girişiyordum. Bu bahsin başında da Demokrat Parti iktidarının son günlerde iktisadi faaliyetlerin demokratik bir rejim içerisinde gelişemeyeceği yolunda bazı iddialara giriştiğini, bu fikrin tamamen hatalı olduğunu, Hürriyet Partisi Meclis Grubu'nun kanaatine göre, hakiki iktisadi kalkınma hareketinin hürriyet ve demokrasi rejimleri içerisinde gelişebileceklerini ifade ediyordum. Bu arada, son zamanlarda evvela iktisadi kalkınma sonra hürriyet diyen gayrimesul partizan şahısların seslerini duymaya başladığımıza işaret ederek: “Dünyanın geçirdiği asırlar boyu tecrübeler göstermiştir ki; çeşitli diyarlarda evvela iktisadi kalkınma sonra hürriyet diyerek, istibdat zihniyetinin uşaklığını yapanlar, büyük suiistimal şebekelerinin, büyük menfaat gruplarının bedbaht alet veya ortakları oldukları hakikatini, hiçbir zaman, gizlemek imkânını bulamamışlardı” diyordum.
İktidar bu suretle Meclis'te muazzam bir darbe yedi. Ertesi gün gazeteler hadiseden uzun uzun bahsettiler. İhtilaf mevzuu cümle bütün gazetelerde yer aldı. Bu suretle iktidarın taktiği kendi aleyhine işledi. Bizim gruptan Cemal Köprülü, Halk Partisi'nden Turgut Göle bana gelip, konuşmamın siyasi hayatımızda bir dönüm noktası olacağını, fevkalade bir hareket olduğunu ifade ettiler. Adnan Bey ve hükümeti muazzam bir tokat yemişti. Ertesi sabah saat 10'da Meclis'e geldik. Bütçe komisyonu sözcüsü Sebati Ataman alelacele hazırlanmış ve bana cevap vermek üzere kürsüye çıkmıştı. Bütçede denklik, samimiyet, tasarruf mevzularındaki sözlerime güya cevaplar verdi.
Ekrem Alican (5 Mayıs 1916, Adapazarı-17 Haziran 2000, İstanbul) 1937'de Ankara Siyasal Bilgiler Fakültesi'nden mezun oldu. 1950'de Demokrat Parti listesinden milletvekili seçildi. 1955'ten sonra siyasi yaşamına Hürriyet Partisi'nde devam etti. 1960 ihtilalinden sonra kurulan ilk hükümette Maliye Bakanı olarak görev aldı. 1961'de Yeni Türkiye Partisi'ni kurdu. 1969 yılı sonunda politikadan ayrıldı (kendi kaleminden ayrıntılı özgeçmişi için bkz. s. 373).
Bu kitap Ekrem Alican'ın 1956-1966 yılları arasında tuttuğu günlüklerinden oluşmaktadır. Politikaya Demokrat Parti saflarında başlayan, Menderes'in baskıcı politikalarına karşı çıkarak DP'den ayrılıp Hürriyet Partisi'ni ve daha sonra Yeni Türkiye Partisi'ni kurup Maliye Bakanlığı, başbakanlık yardımcılığı yapan Alican Çok Partili Türk siyasi hayatının ilginç kişilerinden biridir. Askeri darbeler, darbe girişimleri, seçim ittifakları, koalisyonlarla dolu çalkantılı bir dönemde siyaset yapmış ilkeli bir siyasetçinin her ne pahasına olursa olsun inandığı fikirlerden taviz vermeden nasıl mücadele ettiğini bu günlükte okuyacaksınız.
Konuşmam geçen sene olduğu gibi Demokrat Parti Meclis Grubu tarafından büyük bir alaka ile dinleniyordu. Konuşmamın başında bütçe hakkındaki görüşlerimi, denk bütçe, bütçede samimiyet ve tasarruf kaidelerine riayet mevzuundaki tatbikatı gözden geçiriyor, iktisadi faaliyetlerimizi tetkike girişiyordum. Bu bahsin başında da Demokrat Parti iktidarının son günlerde iktisadi faaliyetlerin demokratik bir rejim içerisinde gelişemeyeceği yolunda bazı iddialara giriştiğini, bu fikrin tamamen hatalı olduğunu, Hürriyet Partisi Meclis Grubu'nun kanaatine göre, hakiki iktisadi kalkınma hareketinin hürriyet ve demokrasi rejimleri içerisinde gelişebileceklerini ifade ediyordum. Bu arada, son zamanlarda evvela iktisadi kalkınma sonra hürriyet diyen gayrimesul partizan şahısların seslerini duymaya başladığımıza işaret ederek: “Dünyanın geçirdiği asırlar boyu tecrübeler göstermiştir ki; çeşitli diyarlarda evvela iktisadi kalkınma sonra hürriyet diyerek, istibdat zihniyetinin uşaklığını yapanlar, büyük suiistimal şebekelerinin, büyük menfaat gruplarının bedbaht alet veya ortakları oldukları hakikatini, hiçbir zaman, gizlemek imkânını bulamamışlardı” diyordum.
İktidar bu suretle Meclis'te muazzam bir darbe yedi. Ertesi gün gazeteler hadiseden uzun uzun bahsettiler. İhtilaf mevzuu cümle bütün gazetelerde yer aldı. Bu suretle iktidarın taktiği kendi aleyhine işledi. Bizim gruptan Cemal Köprülü, Halk Partisi'nden Turgut Göle bana gelip, konuşmamın siyasi hayatımızda bir dönüm noktası olacağını, fevkalade bir hareket olduğunu ifade ettiler. Adnan Bey ve hükümeti muazzam bir tokat yemişti. Ertesi sabah saat 10'da Meclis'e geldik. Bütçe komisyonu sözcüsü Sebati Ataman alelacele hazırlanmış ve bana cevap vermek üzere kürsüye çıkmıştı. Bütçede denklik, samimiyet, tasarruf mevzularındaki sözlerime güya cevaplar verdi.
Ekrem Alican (5 Mayıs 1916, Adapazarı-17 Haziran 2000, İstanbul) 1937'de Ankara Siyasal Bilgiler Fakültesi'nden mezun oldu. 1950'de Demokrat Parti listesinden milletvekili seçildi. 1955'ten sonra siyasi yaşamına Hürriyet Partisi'nde devam etti. 1960 ihtilalinden sonra kurulan ilk hükümette Maliye Bakanı olarak görev aldı. 1961'de Yeni Türkiye Partisi'ni kurdu. 1969 yılı sonunda politikadan ayrıldı (kendi kaleminden ayrıntılı özgeçmişi için bkz. s. 373).
Konuşmam geçen sene olduğu gibi Demokrat Parti Meclis Grubu tarafından büyük bir alaka ile dinleniyordu. Konuşmamın başında bütçe hakkındaki görüşlerimi, denk bütçe, bütçede samimiyet ve tasarruf kaidelerine riayet mevzuundaki tatbikatı gözden geçiriyor, iktisadi faaliyetlerimizi tetkike girişiyordum. Bu bahsin başında da Demokrat Parti iktidarının son günlerde iktisadi faaliyetlerin demokratik bir rejim içerisinde gelişemeyeceği yolunda bazı iddialara giriştiğini, bu fikrin tamamen hatalı olduğunu, Hürriyet Partisi Meclis Grubu'nun kanaatine göre, hakiki iktisadi kalkınma hareketinin hürriyet ve demokrasi rejimleri içerisinde gelişebileceklerini ifade ediyordum. Bu arada, son zamanlarda evvela iktisadi kalkınma sonra hürriyet diyen gayrimesul partizan şahısların seslerini duymaya başladığımıza işaret ederek: “Dünyanın geçirdiği asırlar boyu tecrübeler göstermiştir ki; çeşitli diyarlarda evvela iktisadi kalkınma sonra hürriyet diyerek, istibdat zihniyetinin uşaklığını yapanlar, büyük suiistimal şebekelerinin, büyük menfaat gruplarının bedbaht alet veya ortakları oldukları hakikatini, hiçbir zaman, gizlemek imkânını bulamamışlardı” diyordum.
İktidar bu suretle Meclis'te muazzam bir darbe yedi. Ertesi gün gazeteler hadiseden uzun uzun bahsettiler. İhtilaf mevzuu cümle bütün gazetelerde yer aldı. Bu suretle iktidarın taktiği kendi aleyhine işledi. Bizim gruptan Cemal Köprülü, Halk Partisi'nden Turgut Göle bana gelip, konuşmamın siyasi hayatımızda bir dönüm noktası olacağını, fevkalade bir hareket olduğunu ifade ettiler. Adnan Bey ve hükümeti muazzam bir tokat yemişti. Ertesi sabah saat 10'da Meclis'e geldik. Bütçe komisyonu sözcüsü Sebati Ataman alelacele hazırlanmış ve bana cevap vermek üzere kürsüye çıkmıştı. Bütçede denklik, samimiyet, tasarruf mevzularındaki sözlerime güya cevaplar verdi.
Ekrem Alican (5 Mayıs 1916, Adapazarı-17 Haziran 2000, İstanbul) 1937'de Ankara Siyasal Bilgiler Fakültesi'nden mezun oldu. 1950'de Demokrat Parti listesinden milletvekili seçildi. 1955'ten sonra siyasi yaşamına Hürriyet Partisi'nde devam etti. 1960 ihtilalinden sonra kurulan ilk hükümette Maliye Bakanı olarak görev aldı. 1961'de Yeni Türkiye Partisi'ni kurdu. 1969 yılı sonunda politikadan ayrıldı (kendi kaleminden ayrıntılı özgeçmişi için bkz. s. 373).
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.