#smrgKİTABEVİ İktidarın Yozlaştırması : William Shakespeare - George Orwell - 2025
Editör:
Kondisyon:
Yeni
Sunuş / Önsöz / Sonsöz / Giriş:
Basıldığı Matbaa:
Dizi Adı:
ISBN-10:
9786255749864
Hazırlayan:
Cilt:
Amerikan Cilt
Ciltçi:
Boyut:
14x21
Sayfa Sayısı:
93
Basım Yeri:
Ordu
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2025
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
114,40
Havale/EFT ile:
112,11
1199254835
642289
https://www.simurgkitabevi.com/iktidarin-yozlastirmasi-william-shakespeare-george-orwell-2025
İktidarın Yozlaştırması : William Shakespeare - George Orwell - 2025 #smrgKİTABEVİ
114.40
İktidar, yalnızca yönetmek değildir; insanın içindeki en eski açlığı uyandıran bir aynadır. İktidarın Yozlaştırması, bu aynayı iki büyük edebî vicdanın karşı karşıya geldiği zamansız bir “bekleme odası”na taşır: William Shakespeare ile George Orwell (bu kitapta kurgu figürler olarak). Biri tragedyanın diliyle maskeyi işaret eder, diğeri çıplak gerçeğin diliyle kuralı; ve her cümle, odanın duvarlarını değil, okurun içindeki sınırları sıkıştırır. Çünkü yozlaşma çoğu zaman büyük bir çöküşle değil; küçük ayrıcalıklarla, sessiz kabullerle ve “bir kereden bir şey olmaz”ların birikimiyle başlar.
Bu düellonun tanığı olan Kayıtçı, yalnızca yazmakla görevli değildir: yazdığını “mühürleyerek” gerçekliğe dönüştürür - ve her mühür bir bedel doğurur. Shakespeare'in maske metaforu ile Orwell'in propaganda/denetim uyarısı, okuru tek bir sorunun etrafında kıskaca alır: İktidar mı insanı bozar, yoksa iktidar insanın zaten içinde taşıdığı şeyi mi açığa çıkarır? Bu kitap bir cevap broşürü değil; rahatsız eden, düşündüren, insanı kendi payını görmeye zorlayan bir çağrı. Son sayfayı kapattığınızda geriye şu kalır: İktidarı sınırlamak isteyen her düzen, kendi küçük iktidarını mı üretir - yoksa gerçek özgürlük, önce dilde ve karakterde mi başlar?
Bu düellonun tanığı olan Kayıtçı, yalnızca yazmakla görevli değildir: yazdığını “mühürleyerek” gerçekliğe dönüştürür - ve her mühür bir bedel doğurur. Shakespeare'in maske metaforu ile Orwell'in propaganda/denetim uyarısı, okuru tek bir sorunun etrafında kıskaca alır: İktidar mı insanı bozar, yoksa iktidar insanın zaten içinde taşıdığı şeyi mi açığa çıkarır? Bu kitap bir cevap broşürü değil; rahatsız eden, düşündüren, insanı kendi payını görmeye zorlayan bir çağrı. Son sayfayı kapattığınızda geriye şu kalır: İktidarı sınırlamak isteyen her düzen, kendi küçük iktidarını mı üretir - yoksa gerçek özgürlük, önce dilde ve karakterde mi başlar?
İktidar, yalnızca yönetmek değildir; insanın içindeki en eski açlığı uyandıran bir aynadır. İktidarın Yozlaştırması, bu aynayı iki büyük edebî vicdanın karşı karşıya geldiği zamansız bir “bekleme odası”na taşır: William Shakespeare ile George Orwell (bu kitapta kurgu figürler olarak). Biri tragedyanın diliyle maskeyi işaret eder, diğeri çıplak gerçeğin diliyle kuralı; ve her cümle, odanın duvarlarını değil, okurun içindeki sınırları sıkıştırır. Çünkü yozlaşma çoğu zaman büyük bir çöküşle değil; küçük ayrıcalıklarla, sessiz kabullerle ve “bir kereden bir şey olmaz”ların birikimiyle başlar.
Bu düellonun tanığı olan Kayıtçı, yalnızca yazmakla görevli değildir: yazdığını “mühürleyerek” gerçekliğe dönüştürür - ve her mühür bir bedel doğurur. Shakespeare'in maske metaforu ile Orwell'in propaganda/denetim uyarısı, okuru tek bir sorunun etrafında kıskaca alır: İktidar mı insanı bozar, yoksa iktidar insanın zaten içinde taşıdığı şeyi mi açığa çıkarır? Bu kitap bir cevap broşürü değil; rahatsız eden, düşündüren, insanı kendi payını görmeye zorlayan bir çağrı. Son sayfayı kapattığınızda geriye şu kalır: İktidarı sınırlamak isteyen her düzen, kendi küçük iktidarını mı üretir - yoksa gerçek özgürlük, önce dilde ve karakterde mi başlar?
Bu düellonun tanığı olan Kayıtçı, yalnızca yazmakla görevli değildir: yazdığını “mühürleyerek” gerçekliğe dönüştürür - ve her mühür bir bedel doğurur. Shakespeare'in maske metaforu ile Orwell'in propaganda/denetim uyarısı, okuru tek bir sorunun etrafında kıskaca alır: İktidar mı insanı bozar, yoksa iktidar insanın zaten içinde taşıdığı şeyi mi açığa çıkarır? Bu kitap bir cevap broşürü değil; rahatsız eden, düşündüren, insanı kendi payını görmeye zorlayan bir çağrı. Son sayfayı kapattığınızda geriye şu kalır: İktidarı sınırlamak isteyen her düzen, kendi küçük iktidarını mı üretir - yoksa gerçek özgürlük, önce dilde ve karakterde mi başlar?
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.