#smrgKİTABEVİ Milena'ya Mektuplar - 2025
Editör:
Levent Alarslan
Kondisyon:
Yeni
Sunuş / Önsöz / Sonsöz / Giriş:
Basıldığı Matbaa:
Melisa Matbaacılık
ISBN-10:
Hazırlayan:
Cilt:
Amerikan Cilt
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
384
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2025
Çeviren:
Firuzan Gürbüz Gerhold
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
247,50
Havale/EFT ile:
240,08
Siparişiniz 4&6 iş günü arasında kargoda
1199252259
639272
https://www.simurgkitabevi.com/milenaya-mektuplar-2025-1
Milena'ya Mektuplar - 2025 #smrgKİTABEVİ
247.50
Milena'ya Mektuplar, yalnızca bir aşkın tanıklığı değil, aynı zamanda bir ruhun iç çekişlerinin, bir insanın kelimelerle var olma çabasının büyüleyici kayıtlarıdır. Franz Kafka'nın iç dünyasının en çıplak, en kırılgan ve en insani haliyle açığa çıktığı bu mektuplar, okuru derinden sarsıp şu soruyu sordurur: Sevgi, gerçekten de sadece yan yana olmak mıdır; yoksa iki ruhun, hiçbir zaman tam olarak buluşamayacağını bile bile birbirine yazması mı? *** İnsanlar bugüne dek beni hiç yanıltmadılar ama mektuplar hep yanılttı; işin ilginci, başkalarının yazdığı değil, kendi yazdıklarım. Bu, benim durumumda üzerinde daha fazla konuşmak istemediğim, farklı ama aynı zamanda genel bir talihsizlik. Sadece teorik açıdan bakıldığında mektup yazabilmenin kolaylığı dünyada ruhların korkunç biçimde parçalanmasına yol açmış olmalı. Bu, hayaletlerle ilişkiye girmektir, hem de sadece alıcının hayaletiyle değil, mektubu yazan elin altında ya da bir mektubun diğerini doğruladığı ve tanık olarak gösterilebildiği yerde bir dizi mektubun geliştirdiği, kendi hayaletimizle de ilişkiye girmektir. İnsanlar birbirleriyle mektupla iletişim kurabilecekleri düşüncesine nereden kapıldılar! Uzaktaki bir insanı düşünebilir, yakındaki insana dokunabiliriz, bunun dışında her şey insan gücünün ötesindedir. Ama mektup yazmak açgözlülükle bekleyen hayaletler tarafından soyulmak demektir. Yazılı öpücükler yerlerine ulaşmaz, aksine hayaletler tarafından yolda içilip bitirilirler.
Milena'ya Mektuplar, yalnızca bir aşkın tanıklığı değil, aynı zamanda bir ruhun iç çekişlerinin, bir insanın kelimelerle var olma çabasının büyüleyici kayıtlarıdır. Franz Kafka'nın iç dünyasının en çıplak, en kırılgan ve en insani haliyle açığa çıktığı bu mektuplar, okuru derinden sarsıp şu soruyu sordurur: Sevgi, gerçekten de sadece yan yana olmak mıdır; yoksa iki ruhun, hiçbir zaman tam olarak buluşamayacağını bile bile birbirine yazması mı? *** İnsanlar bugüne dek beni hiç yanıltmadılar ama mektuplar hep yanılttı; işin ilginci, başkalarının yazdığı değil, kendi yazdıklarım. Bu, benim durumumda üzerinde daha fazla konuşmak istemediğim, farklı ama aynı zamanda genel bir talihsizlik. Sadece teorik açıdan bakıldığında mektup yazabilmenin kolaylığı dünyada ruhların korkunç biçimde parçalanmasına yol açmış olmalı. Bu, hayaletlerle ilişkiye girmektir, hem de sadece alıcının hayaletiyle değil, mektubu yazan elin altında ya da bir mektubun diğerini doğruladığı ve tanık olarak gösterilebildiği yerde bir dizi mektubun geliştirdiği, kendi hayaletimizle de ilişkiye girmektir. İnsanlar birbirleriyle mektupla iletişim kurabilecekleri düşüncesine nereden kapıldılar! Uzaktaki bir insanı düşünebilir, yakındaki insana dokunabiliriz, bunun dışında her şey insan gücünün ötesindedir. Ama mektup yazmak açgözlülükle bekleyen hayaletler tarafından soyulmak demektir. Yazılı öpücükler yerlerine ulaşmaz, aksine hayaletler tarafından yolda içilip bitirilirler.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.