#smrgSAHAF Welat: Diclenin Ahı -

Stok Kodu:
1199139774
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
144 s.
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2011
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
3. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
0,00
1199139774
525935
Welat: Diclenin Ahı -
Welat: Diclenin Ahı - #smrgSAHAF
0.00
Abdullah Kanat'ın bu roman çalışması Kürtlerin uzun yıllardır süren Türkiye'de bir statü elde etme, eşit yurttaş olma mücadelesinin bir kesitini sunmakta. Kitapta cezaevi olgusu ve cezaevlerinde uygulanan devlet terörü gerçeğine yoğunlaşmakta... "Kürt yoksullarının, Kawa Çiya'nın yürüttüğü savaş ise, fedakâr ve vefakâr kitlelerin katılımıyla sürüyor. Savaş Kürt toplumunda çok büyük değişiklikler yarattı. Kadının toplumsal ve siyasal mücadeleye katılımı çok büyük, çok olumlu bir değişikliktir. Kürtlerdeki bu değişiklikler Türk siyasal hayatında da değişikliklere yol açmaktadır.. Kürt yazarları, Kürt basın mensupları bu mücadeleyi çeşitli yönlerden anlatıyorlar. Bu konuda epey kitap, yazı var. Bu anlatımın yazıların, kitapların röportajların daha da çoğalması gerek... Abdullah Kanat'ın kitapları da böyle.Kırsal kesim, cezaevleri, Kürt şehirleri, İstanbul, Mersin, Adana gibi şehirler, Avrupa mücadele alanlarının farklı boyutları. Abdullah Kanat cezaevleriyle birlikte kırsal kesimleri de ele alıyor. Beka Vadisi'ndeki gözlemler dikkati çekiyor." -İsmail Beşikçi- (Önsöz'den) Abdullah kanat Türkiye'nin en uzun cezaevinde kalan tutsaklardan birisidir. 12 Eylül'de Diyarbakır cezaevi vahşetine tanıklık etti. Cezaevi yaşamında tanıklık ettiği bu anıları "Mizgin- Batman'da Şafak Sökerken"(Tevn Yayınları) adlı kitabında anlattı.Toplam 28,5 yıl cezaevinde kaldı. Kanat özgürlüğüne kavuştuktan sonra şöyle demişti: 28,5 yıl önceki duygularım, heyecanım, özlemim, moralim, yani yürek atışalrım neyi söylüyorsa şimdi aynı şeyi söylüyor, içim sevgi dolu.Halk ne kadar mutluysa ben de o kadar mutluyum. Halk ne kadar özgürse ben de o kadar özgürüm." (Tanıtım Bülteninden)
Abdullah Kanat'ın bu roman çalışması Kürtlerin uzun yıllardır süren Türkiye'de bir statü elde etme, eşit yurttaş olma mücadelesinin bir kesitini sunmakta. Kitapta cezaevi olgusu ve cezaevlerinde uygulanan devlet terörü gerçeğine yoğunlaşmakta... "Kürt yoksullarının, Kawa Çiya'nın yürüttüğü savaş ise, fedakâr ve vefakâr kitlelerin katılımıyla sürüyor. Savaş Kürt toplumunda çok büyük değişiklikler yarattı. Kadının toplumsal ve siyasal mücadeleye katılımı çok büyük, çok olumlu bir değişikliktir. Kürtlerdeki bu değişiklikler Türk siyasal hayatında da değişikliklere yol açmaktadır.. Kürt yazarları, Kürt basın mensupları bu mücadeleyi çeşitli yönlerden anlatıyorlar. Bu konuda epey kitap, yazı var. Bu anlatımın yazıların, kitapların röportajların daha da çoğalması gerek... Abdullah Kanat'ın kitapları da böyle.Kırsal kesim, cezaevleri, Kürt şehirleri, İstanbul, Mersin, Adana gibi şehirler, Avrupa mücadele alanlarının farklı boyutları. Abdullah Kanat cezaevleriyle birlikte kırsal kesimleri de ele alıyor. Beka Vadisi'ndeki gözlemler dikkati çekiyor." -İsmail Beşikçi- (Önsöz'den) Abdullah kanat Türkiye'nin en uzun cezaevinde kalan tutsaklardan birisidir. 12 Eylül'de Diyarbakır cezaevi vahşetine tanıklık etti. Cezaevi yaşamında tanıklık ettiği bu anıları "Mizgin- Batman'da Şafak Sökerken"(Tevn Yayınları) adlı kitabında anlattı.Toplam 28,5 yıl cezaevinde kaldı. Kanat özgürlüğüne kavuştuktan sonra şöyle demişti: 28,5 yıl önceki duygularım, heyecanım, özlemim, moralim, yani yürek atışalrım neyi söylüyorsa şimdi aynı şeyi söylüyor, içim sevgi dolu.Halk ne kadar mutluysa ben de o kadar mutluyum. Halk ne kadar özgürse ben de o kadar özgürüm." (Tanıtım Bülteninden)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat