#smrgKİTABEVİ Yedi Ölümcül Günah ve Kadın : İyi Olmak İçin Ödediğimiz Bedeller - 2025

Editör:
Kondisyon:
Yeni
Sunuş / Önsöz / Sonsöz / Giriş:
ISBN-10:
6255919458
Kargoya Teslim Süresi (İş Günü):
3&7
Hazırlayan:
Cilt:
Amerikan Cilt
Stok Kodu:
1199246400
Boyut:
14x21
Sayfa Sayısı:
408
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2025
Çeviren:
Seray Soysal
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
179,28
Havale/EFT ile: 173,90
Siparişiniz 3&7 iş günü arasında kargoda
1199246400
633549
Yedi Ölümcül Günah ve Kadın : İyi Olmak İçin Ödediğimiz Bedeller -        2025
Yedi Ölümcül Günah ve Kadın : İyi Olmak İçin Ödediğimiz Bedeller - 2025 #smrgKİTABEVİ
179.28
KADINLAR NEDEN KENDİNDEN VAZGEÇMEYİ BİR ERDEM OLARAK GÖRÜYOR?

Kibir, açgözlülük, şehvet, haset, oburluk, öfke ve tembellik. Yedi ölümcül günah, Hristiyan Kilisesi tarafından dördüncü yüzyılda sistemleştirilmiş ve bu zamana kadar bireylerin davranışlarını örtük biçimde şekillendirmiştir. Bugün dünya, büyük ölçüde sekülerleşmiş gibi görünse de “yedi ölümcül günah”ın çizdiği bu ahlaki çerçeve özellikle kadınlara yönelik toplumsal beklentilere nüfuz etmeye deva etmektedir. Sözgelimi, tembellik dinlenmeye karşı bir uyarıya dönüşür, oburluk ise yediklerimizin keyfini çıkarmayı ayıpmış gibi gösterir. Bu zihniyet, kadınların kendilerini öncelemelerini, kendi ihtiyaçlarını gözetmelerini ve hayatın herhangi bir alanında seslerini yükseltmelerini zorlaştırır.

Gazeteci-yazar Elise Loehnen Yedi Ölümcül Günah ve Kadın'da, genellikle fedakârlık ya da yüce gönüllülük olarak takdir edilen ve kadınlara özgü davranışlarmış gibi algılanan pek çok tutumun, aslında kültürel bir koşullanmanın ürünü olduğundan bahsediyor. Bu koşullanmanın neyin doğru neyin yanlış olduğuna dair algıyı temelden etkilemiş olan “yedi ölümcül günah” gibi köklü bir ahlak anlayışına dayandığını öne süren Loehnen; kadınların iyilik kisvesi altında yıpratıcı ahlaki kalıplara boyun eğmek zorunda bırakılışlarını kendi yaşamından kesitler, önde gelen düşünürlerin fikirleri ve farklı spiritüel geleneklerden alınan öğretiler aracılığıyla irdeliyor.
KADINLAR NEDEN KENDİNDEN VAZGEÇMEYİ BİR ERDEM OLARAK GÖRÜYOR?

Kibir, açgözlülük, şehvet, haset, oburluk, öfke ve tembellik. Yedi ölümcül günah, Hristiyan Kilisesi tarafından dördüncü yüzyılda sistemleştirilmiş ve bu zamana kadar bireylerin davranışlarını örtük biçimde şekillendirmiştir. Bugün dünya, büyük ölçüde sekülerleşmiş gibi görünse de “yedi ölümcül günah”ın çizdiği bu ahlaki çerçeve özellikle kadınlara yönelik toplumsal beklentilere nüfuz etmeye deva etmektedir. Sözgelimi, tembellik dinlenmeye karşı bir uyarıya dönüşür, oburluk ise yediklerimizin keyfini çıkarmayı ayıpmış gibi gösterir. Bu zihniyet, kadınların kendilerini öncelemelerini, kendi ihtiyaçlarını gözetmelerini ve hayatın herhangi bir alanında seslerini yükseltmelerini zorlaştırır.

Gazeteci-yazar Elise Loehnen Yedi Ölümcül Günah ve Kadın'da, genellikle fedakârlık ya da yüce gönüllülük olarak takdir edilen ve kadınlara özgü davranışlarmış gibi algılanan pek çok tutumun, aslında kültürel bir koşullanmanın ürünü olduğundan bahsediyor. Bu koşullanmanın neyin doğru neyin yanlış olduğuna dair algıyı temelden etkilemiş olan “yedi ölümcül günah” gibi köklü bir ahlak anlayışına dayandığını öne süren Loehnen; kadınların iyilik kisvesi altında yıpratıcı ahlaki kalıplara boyun eğmek zorunda bırakılışlarını kendi yaşamından kesitler, önde gelen düşünürlerin fikirleri ve farklı spiritüel geleneklerden alınan öğretiler aracılığıyla irdeliyor.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat