#smrgKİTABEVİ Bu Yas Bitmez : Cizre Silopi Beytüşşebap Sur Yüksekova ve Nusaybin'dekiler Anlatıyor (2015 - 2016) - 2025
Editör:
Kondisyon:
Yeni
Sunuş / Önsöz / Sonsöz / Giriş:
Basıldığı Matbaa:
ISBN-10:
6257392587
Kargoya Teslim Süresi:
3&7
Hazırlayan:
Cilt:
Amerikan Cilt
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
168
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2025
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
154,00
Havale/EFT ile:
149,38
Siparişiniz 3&7 iş günü arasında kargoda
1199246209
633365

https://www.simurgkitabevi.com/bu-yas-bitmez-cizre-silopi-beytussebap-sur-yuksekova-ve-nusaybindekiler-anlatiyor-2015-2016-2025
Bu Yas Bitmez : Cizre Silopi Beytüşşebap Sur Yüksekova ve Nusaybin'dekiler Anlatıyor (2015 - 2016) - 2025 #smrgKİTABEVİ
154.00
“2015–2016 Sokağa Çıkma Yasaklarında Hayatlarını Kaybedenlerin Tanıklıkları Kitapla Buluştu.”
2015–2016 yıllarında Şırnak (Cizre, Silopi, Beytüşşebap), Diyarbakır (Sur), Hakkâri (Yüksekova) ve Mardin (Nusaybin) başta olmak üzere ilan edilen sokağa çıkma yasakları sırasında, çok sayıda sivil yaşamını yitirmiş, on binlerce insan evsiz kalmış ya da yerinden edilmişti. Evini kaybedenlerin sayısı 100.000, geçici olarak yerinden edilenler 400.000 iken sivil kayıpların sayısı bugün bile hâlâ bilinmiyor.
Gazeteci Serdar Korucu, uzun yıllardır devam eden bu “sessizliğe” karşı çıkan bir tutumla sahaya indi. İnsan Hakları Derneği'yle birlikte 12 ailenin yakınıyla yüz yüze görüşmeler gerçekleştirerek, “Bu Yas Bitmez” kitabını hazırladı. Bu çalışma, Türkiye yakın tarihinde “sessizlikle geçiştirilen” sokağa çıkma yasaklarında yaşanan mağduriyetleri görünür kılıyor. Hakikat arayışına samimi bir tanıklıkla cevap vererek acıyı hafifletmeyi değil, adaletin gerekliğine dikkat çekiyor. 10 yılını dolduran bu sürecin ardından, hâlâ aranan faili meçhul diye anılan siyasi cinayetler ve kayıplar için de aynı zamanda bir çağrı niteliği taşıyor.
“Neden barış olmalı ve nasıl bir barış olmalı” sorularının tartışıldığı bugünlerde Kor Kitap etiketiyle yayımlanan “Bu Yas Bitmez”, yalnızca bir “yas kitabı” değil; kayıplarının ardından sessizlik içinde bırakılan ailelerin sesi, adalet talebi ve hafıza çalışmasıdır.
2015–2016 yıllarında Şırnak (Cizre, Silopi, Beytüşşebap), Diyarbakır (Sur), Hakkâri (Yüksekova) ve Mardin (Nusaybin) başta olmak üzere ilan edilen sokağa çıkma yasakları sırasında, çok sayıda sivil yaşamını yitirmiş, on binlerce insan evsiz kalmış ya da yerinden edilmişti. Evini kaybedenlerin sayısı 100.000, geçici olarak yerinden edilenler 400.000 iken sivil kayıpların sayısı bugün bile hâlâ bilinmiyor.
Gazeteci Serdar Korucu, uzun yıllardır devam eden bu “sessizliğe” karşı çıkan bir tutumla sahaya indi. İnsan Hakları Derneği'yle birlikte 12 ailenin yakınıyla yüz yüze görüşmeler gerçekleştirerek, “Bu Yas Bitmez” kitabını hazırladı. Bu çalışma, Türkiye yakın tarihinde “sessizlikle geçiştirilen” sokağa çıkma yasaklarında yaşanan mağduriyetleri görünür kılıyor. Hakikat arayışına samimi bir tanıklıkla cevap vererek acıyı hafifletmeyi değil, adaletin gerekliğine dikkat çekiyor. 10 yılını dolduran bu sürecin ardından, hâlâ aranan faili meçhul diye anılan siyasi cinayetler ve kayıplar için de aynı zamanda bir çağrı niteliği taşıyor.
“Neden barış olmalı ve nasıl bir barış olmalı” sorularının tartışıldığı bugünlerde Kor Kitap etiketiyle yayımlanan “Bu Yas Bitmez”, yalnızca bir “yas kitabı” değil; kayıplarının ardından sessizlik içinde bırakılan ailelerin sesi, adalet talebi ve hafıza çalışmasıdır.
“2015–2016 Sokağa Çıkma Yasaklarında Hayatlarını Kaybedenlerin Tanıklıkları Kitapla Buluştu.”
2015–2016 yıllarında Şırnak (Cizre, Silopi, Beytüşşebap), Diyarbakır (Sur), Hakkâri (Yüksekova) ve Mardin (Nusaybin) başta olmak üzere ilan edilen sokağa çıkma yasakları sırasında, çok sayıda sivil yaşamını yitirmiş, on binlerce insan evsiz kalmış ya da yerinden edilmişti. Evini kaybedenlerin sayısı 100.000, geçici olarak yerinden edilenler 400.000 iken sivil kayıpların sayısı bugün bile hâlâ bilinmiyor.
Gazeteci Serdar Korucu, uzun yıllardır devam eden bu “sessizliğe” karşı çıkan bir tutumla sahaya indi. İnsan Hakları Derneği'yle birlikte 12 ailenin yakınıyla yüz yüze görüşmeler gerçekleştirerek, “Bu Yas Bitmez” kitabını hazırladı. Bu çalışma, Türkiye yakın tarihinde “sessizlikle geçiştirilen” sokağa çıkma yasaklarında yaşanan mağduriyetleri görünür kılıyor. Hakikat arayışına samimi bir tanıklıkla cevap vererek acıyı hafifletmeyi değil, adaletin gerekliğine dikkat çekiyor. 10 yılını dolduran bu sürecin ardından, hâlâ aranan faili meçhul diye anılan siyasi cinayetler ve kayıplar için de aynı zamanda bir çağrı niteliği taşıyor.
“Neden barış olmalı ve nasıl bir barış olmalı” sorularının tartışıldığı bugünlerde Kor Kitap etiketiyle yayımlanan “Bu Yas Bitmez”, yalnızca bir “yas kitabı” değil; kayıplarının ardından sessizlik içinde bırakılan ailelerin sesi, adalet talebi ve hafıza çalışmasıdır.
2015–2016 yıllarında Şırnak (Cizre, Silopi, Beytüşşebap), Diyarbakır (Sur), Hakkâri (Yüksekova) ve Mardin (Nusaybin) başta olmak üzere ilan edilen sokağa çıkma yasakları sırasında, çok sayıda sivil yaşamını yitirmiş, on binlerce insan evsiz kalmış ya da yerinden edilmişti. Evini kaybedenlerin sayısı 100.000, geçici olarak yerinden edilenler 400.000 iken sivil kayıpların sayısı bugün bile hâlâ bilinmiyor.
Gazeteci Serdar Korucu, uzun yıllardır devam eden bu “sessizliğe” karşı çıkan bir tutumla sahaya indi. İnsan Hakları Derneği'yle birlikte 12 ailenin yakınıyla yüz yüze görüşmeler gerçekleştirerek, “Bu Yas Bitmez” kitabını hazırladı. Bu çalışma, Türkiye yakın tarihinde “sessizlikle geçiştirilen” sokağa çıkma yasaklarında yaşanan mağduriyetleri görünür kılıyor. Hakikat arayışına samimi bir tanıklıkla cevap vererek acıyı hafifletmeyi değil, adaletin gerekliğine dikkat çekiyor. 10 yılını dolduran bu sürecin ardından, hâlâ aranan faili meçhul diye anılan siyasi cinayetler ve kayıplar için de aynı zamanda bir çağrı niteliği taşıyor.
“Neden barış olmalı ve nasıl bir barış olmalı” sorularının tartışıldığı bugünlerde Kor Kitap etiketiyle yayımlanan “Bu Yas Bitmez”, yalnızca bir “yas kitabı” değil; kayıplarının ardından sessizlik içinde bırakılan ailelerin sesi, adalet talebi ve hafıza çalışmasıdır.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.