#smrgKİTABEVİ Müsilaj - Ağıt mı Umut mu - 2022

Editör:
Kondisyon:
Yeni
Sunuş / Önsöz / Sonsöz / Giriş:
Basıldığı Matbaa:
ISBN-10:
6254290558
Kargoya Teslim Süresi (İş Günü):
3&7
Hazırlayan:
Cilt:
Amerikan Cilt
Ciltçi:
Stok Kodu:
1199246836
Boyut:
13x21
Sayfa Sayısı:
208
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2022
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
indirimli
71,50
Havale/EFT ile: 69,36
Siparişiniz 3&7 iş günü arasında kargoda
1199246836
633983
Müsilaj - Ağıt mı Umut mu -        2022
Müsilaj - Ağıt mı Umut mu - 2022 #smrgKİTABEVİ
71.50
Marmara Denizi'ni kapladığında varlığından haberdar olduğumuz müsilaj, denizle kurduğumuz yanlış ilişkinin sonucu. Denizi sihirbaz zannettik. Yıllardır 25 milyon insanın evsel atıklarını, Türkiye'nin yarısına hizmet sunan endüstrinin atıklarını, denizcilik faaliyetleri sonucu ortaya çıkan atıkları ve yoğun tarımsal üretimden kaynaklanan atıkları yeterince arıtmadan denize boca ettik. Denizin can damarı olan akarsuları birer atık kanalı haline getirdik. Yanlış avcılık teknikleriyle dibini kazıdık. Orijinal yapısının aslında kırılganlığının da bir göstergesi olduğunu dikkate almadık. Nedeni insan olan iklim değişiminin yıkıcı etkilerinin denizleri de ısıtacağını düşünmedik. Sonra müsilaj ortaya çıkınca suçlu aramaya başladık. Oysa müsilaj, kirlenen ruhlarımızın, denize karşı kaybettiğimiz saygının bir dışavurumuydu aslında. Eğer denizle olan ilişkimizi doğru bir temele oturtmazsak zamanı meçhul, tekrarı kesin yeni müsilaj kâbuslarıyla yüzleşeceğiz. Yol ayrımındayız. Ya denizin müsilajla verdiği mesajı alıp denizimizi kurtaracağız ya da vazgeçeceğiz.

Bu kitap müsilajı tüm yönleriyle ele alıyor. Müsilajın oluşumunu, nedenlerini, kirlilik kaynaklarını akıcı bir dille açıklıyor. Müsilajla ilgili akla gelebilecek bütün soruları hepimiz adına sorarak cevaplıyor. Ağıt yakmayı bırakıp, müsilajdan yaptığı yuvasında neslini devam ettirmeye çalışan çırçır balığının yaktığı umut ışığının peşine düşmeyi öneriyor. Suçu başkalarına atmak yerine bireysel olarak yapabileceklerimizi bize hatırlatıyor.
Marmara Denizi'ni kapladığında varlığından haberdar olduğumuz müsilaj, denizle kurduğumuz yanlış ilişkinin sonucu. Denizi sihirbaz zannettik. Yıllardır 25 milyon insanın evsel atıklarını, Türkiye'nin yarısına hizmet sunan endüstrinin atıklarını, denizcilik faaliyetleri sonucu ortaya çıkan atıkları ve yoğun tarımsal üretimden kaynaklanan atıkları yeterince arıtmadan denize boca ettik. Denizin can damarı olan akarsuları birer atık kanalı haline getirdik. Yanlış avcılık teknikleriyle dibini kazıdık. Orijinal yapısının aslında kırılganlığının da bir göstergesi olduğunu dikkate almadık. Nedeni insan olan iklim değişiminin yıkıcı etkilerinin denizleri de ısıtacağını düşünmedik. Sonra müsilaj ortaya çıkınca suçlu aramaya başladık. Oysa müsilaj, kirlenen ruhlarımızın, denize karşı kaybettiğimiz saygının bir dışavurumuydu aslında. Eğer denizle olan ilişkimizi doğru bir temele oturtmazsak zamanı meçhul, tekrarı kesin yeni müsilaj kâbuslarıyla yüzleşeceğiz. Yol ayrımındayız. Ya denizin müsilajla verdiği mesajı alıp denizimizi kurtaracağız ya da vazgeçeceğiz.

Bu kitap müsilajı tüm yönleriyle ele alıyor. Müsilajın oluşumunu, nedenlerini, kirlilik kaynaklarını akıcı bir dille açıklıyor. Müsilajla ilgili akla gelebilecek bütün soruları hepimiz adına sorarak cevaplıyor. Ağıt yakmayı bırakıp, müsilajdan yaptığı yuvasında neslini devam ettirmeye çalışan çırçır balığının yaktığı umut ışığının peşine düşmeyi öneriyor. Suçu başkalarına atmak yerine bireysel olarak yapabileceklerimizi bize hatırlatıyor.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat